Greek Shepherd ırkının bulunduğu Yunan coğrafyasının özellikle küçükbaş hayvanlar konusunda zengin olması bu ırkın güdülmesi konusunda bir ihtiyacın ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Bu ırkın ortaya çıkışında Yunanistan’a Anadolu’dan gelen Türklerin yanlarında getirdiği çoban köpeklerinin büyük etki sahibi olduğu öne sürülmektedir.
Hällefors Elkhound ırkının gelişmesinde Ludvika bölgesinin çok önemli yere sahip olduğu görülmektedir. Bu ırkın ortaya çıkışında geyik avlarında eşlikçi ihtiyacının doğmasının ana kıstaslardan olduğu anlaşılıyor. Bu ırkın korunması ve standartlarının belirlenmesi aşamasında Svenska Kennelklubben büyük çaba sarf etmeye devam emektedir. Birçok İskandinav ülkesinde de tanınmış ırklardandır.
Greenland Dog ırkının Spitz ırkı ile yakın akraba olduğu düşünülmektedir. Zorlu mevsim koşullarına karşı sergilemiş olduğu dayanıklılığın büyük önem arz ettiği de anlaşılmaktadır. Kuzey Kutbu gibi zorlu bir alanda dahi herhangi bir tahribata uğramadan günümüze kadar varlığını sürdürmüş olan ırklardan bir tanesidir.
Gascon Saintongeois ırkının ortaya çıkış aşamasında Chateau Virelade Kontu büyük bir rol üstlenmiştir. Özellikle melezlemelerin yönlendirilmesi sırasında çok önemli girişimlerde bulunmuştur. Bilhassa yaban tavşanlarının hızlı hareketlerine ayak uydurabilen nadir ırklardan biri olduğu düşünülmektedir. Bu ırkın resmi olarak tanınması ise henüz 2007 yılında gerçekleşmiştir.