Český Strakatý Pes en yeni köpek ırkları arasında yer almaktadır. 1950lerde bir ihtiyaç üzerine genetik yatkınlıklar da hesaba katılarak melezleme çalışmaları yapılmıştır. Bu ırklardan bir kısmında saldırganlık ve çekingenlik gibi istenmeyen özellikler ortaya çıktığı için bir süre daha genetik çalışmalar devam etmiş ve tür şuanki ideal halini almıştır.
German Hound ırkının Roma İmparatorluğu döneminden bu yana varlığını devam ettirdiği bilinmektedir. Avcılık süreçlerinde başarısı ile Romalıların dikkatini çeken bu ırkın özellikle dikkat çeken koku takip etme yeteneğinin vazgeçilmez bir öneme sahip olduğu bilinmektedir. 1848 yılında yaşanan gelişmeler ile avlanma alanlarında büyük kısıtlamalar meydana gelmesi ile ırkın yaygınlığı azalmaya başlamıştır.
Austrian Pinscher ırkının Avustralya’ya göç eden Almanlar tarafından yetiştirildiği ve Alman Pinscher ile yakın akrabalığı olduğu bilinmektedir. Avrupa kökenli köpekler ile yerel köpeklerin melezlenmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Hem cesareti hem de dayanıklılığı ile zaman zaman zorlayan Avustralya hayat şartlarına uyum kabiliyeti dikkat çekmektedir. 1700 ve 1800lerde çiftliklerin vazgeçilmez hayvanları arasında yerini almıştır.
Bergamasco Shepherd ırkının genetik yolculuğuna bakıldığı zaman Fenikelilere kadar dayandığı tahmin edilmektedir. Fenikeliler ile yapılan ticaret neticesinde Alplere kadar gelebilmiş ve burada yaşama tutunmuş olan ırklardan olduğu düşünülmektedir. İtalya’da bulunan birçok köpek ile aynı kaderi paylaşarak İkinci Dünya savaşından sert şekilde etkilenmiştir.