Saint-Usuge Spaniel ırkının tarihi 1500lere kadar uzanmaktadır. Bu ırkın özellikle Fransa’nın dominasyonunda olması dikkat çekmektedir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sürecinde ırkın büyük ölçüde yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı fark ediliyor. Ülkede son senelerde ırk için koruma çalışmaları başlatılmıştır.
Austrian Pinscher ırkının Avustralya’ya göç eden Almanlar tarafından yetiştirildiği ve Alman Pinscher ile yakın akrabalığı olduğu bilinmektedir. Avrupa kökenli köpekler ile yerel köpeklerin melezlenmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Hem cesareti hem de dayanıklılığı ile zaman zaman zorlayan Avustralya hayat şartlarına uyum kabiliyeti dikkat çekmektedir. 1700 ve 1800lerde çiftliklerin vazgeçilmez hayvanları arasında yerini almıştır.
Bergamasco Shepherd ırkının genetik yolculuğuna bakıldığı zaman Fenikelilere kadar dayandığı tahmin edilmektedir. Fenikeliler ile yapılan ticaret neticesinde Alplere kadar gelebilmiş ve burada yaşama tutunmuş olan ırklardan olduğu düşünülmektedir. İtalya’da bulunan birçok köpek ile aynı kaderi paylaşarak İkinci Dünya savaşından sert şekilde etkilenmiştir.
Curly-Coated Retriever ırkının ortaya çıkışında İngiltere’de geçmiş yüzyıllarda yaygın olarak görülen Water Spaniel ırkının bir devamı niteliğinde olduğu düşünülmektedir. Hızlı harekete geçme kabiliyeti ve dikkat çeken yapısı ile av sırasında göz kamaştıran etkisi vardır. Özellikle Avustralya ve Yeni Zelanda gibi alanlarda sıklıkla tercih edilmektedir. Yapılan çalışmaların sonucunda standartlar belirlenerek kulüpler tarafından 1924 senesinde tanınmıştır.