East European Shepherd ırkının özellikle farklı koşullara gösterebildiği uyum sayesinde orduda görevlendirilen nadir köpeklerden biri olduğu düşünülmektedir. Bu ırkın oluşum süreci içerisinde Molosser ırkı ve yerel ırkların melezlenmelerinin büyük oranda önem arz ettiği düşünülmektedir. Irkın tanınması ve standartlarının koyulması SSCB döneminde yapılan Sinoloji çalışmaları sonrasında gerçekleşmiştir.
Bankhar Köpeği Moğolistan gibi oldukça zorlu ve kırsal bölgelerde dahi sorunsuz şekilde varlık gösterebilecek olan ırklar arasında yerini almaktadır. Bu zorlu kırsal koşullarda güven veren duruşu ile yaklaşık olarak 15 bin senedir coğrafyada insanlar ile kader birliği yapmaktadır. Bozkırların Koruyucuları olarak da bilinmektedirler. Ayrıca bu köpeğe sahip olmanın ruhsal açıdan büyük bir rahatlama verdiğine inanılmaktadır.
English Mastiff ırkının ortaya çıkma sürecinin Roma İmparatorluğu’na dayandığı düşünülmektedir. Jül Sezar’ın Britanya’ya karşı yapmış olduğu seferlerde adanın Roma’ya karşı savunulmasında kullanılan Mastiff ırkından oldukça etkilenmiştir. Daha sonrasında Britanya’dan Roma’ya bu ırkın getirilmesini istemiştir. Irkın özellikle dövüş sporlarında da yer bulduğu görülmektedir. Mastiff ırkının Avrupa tarihinin önemli savaşlarından olan Agincourt Muharebesi sırasında da savaştırıldığı görülür.
Bakharwal Himalayalar’da varlık gösteren, koşullara uyum sağlama kabiliyeti ile bilinen; yerliler tarafından çok sevilen ırklar arasındadır. Bilhassa Jamnu ve Keşmir bölgelerinde severek bakılan ve kendine özel anlamlar atfedilen köpek ırkları arasında yerini almaktadır. Bölgede yaygın olan efsaneler incelendiği zaman biri çoban köpeği ile dağlardan inerek gelen bir kurdun çiftleşmesi sonucunda bu türün dünyaya geldiği düşünülür.