Kishu Japonya’da av sırasında en yaygın eşlikçi hayvanlardan biri olarak tanımlanır. Sadece küçük hayvanların avı sırasında değil aynı zamanda domuz ve geyik avında da başarılı olduğu anlaşılmaktadır. Japonya’nın özellikle Wakayama bölgesinde varlığını sürdürdüğü anlaşılmaktadır. 1934 senesinde bu ırk Japonya’nın kültür mirasının bir parçası olarak ilan edilmiştir.
Shikoku Japonya’ya özgü olan atılgan ırklar arasındadır. Japonya’nın Kochi bölgesinde özellikle sıklıkla tercih edilmeye devam etmektedir. Irkın Hongawa versiyonunun saflık derecesinin diğer Shikoku alt branşlarına göre çok daha yüksek konumda olduğu tespit edilmektedir. Tabiat Anıtı unvanını son senelerde alması ile dünyada da bilinirliği artmıştır.
Segugio Dell’appennino ırkının özellikle koku sürme kabiliyeti ile günümüze kadar insanlara av süreçlerinde en temel eşlikçilerden biri olduğu anlaşılıyor. Sahip olduğu beceriler oldukça dikkat çekicidir. Irkın standartları çok daha öncesinde belirlenmiş olsa da Ente Nazionale della Cinofilia Italiana tarafından tanınması 2010’a kadar uzanmaktadır.
Staffordshire Bull Terrier ırkının genetik haritasında Bulldog ve Black and Tan Terrier ırklarının oldukça baskın şekilde varlığını devam ettirdiği tespit edilmiştir. Bu ırkın üzerinde en temel olumsuzlukların başında saldırmaya meyilli olması gelmektedir. Hatta melezleme aşamasında ortaya çıkan örneklerin bir kısmının dövüş köpeği olarak kullanıldığı biliniyor. Staffordshire ırkının son melezleme çalışmalarının ana hedefi ise daha insan canlısı bir tutumun benimsenmesi olmuştur.