Von Willebrand Nedir? Tedavisi Var mı? - Köpek Cinsleri | Köpek Cinsleri Fiyatları

Von Willebrand

Home » Von Willebrand
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
4.3/5
Bilgilendirme
Minyatür Schnauzer

Minyatür Schnauzer ırkının atalarının soyunun 1500lere kadar dayandığı biliniyor. Bu ırkın özellikle bir dönem Avrupa şehirlerinde oldukça büyük sorunlardan olan sıçan sayısındaki artışa karşı aktif bir silah olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Atik yapısı ile farelerin yakalanmasında tereddüt etmeden harekete geçebilmektedir. Bu ırkın temel gen stoku incelendiği zaman özellikle Continental kısmının baskın geldiği görülüyor.
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
4.0/5
Bilgilendirme
Manchester Terrier

Manchester Terrier ırkı İngiltere’nin sanayileşme döneminde en önemli merkezlerinden biri olan Manchester şehrinin sembollerindendir. Bu ırkın özellikle atikliği ile haşerelere karşı en temel silahlardan biri olarak karşımıza çıkması dikkat çekicidir. Irk özellikle Doberman Pinscher ile yakından bağlantılıdır. Fakat bu noktada ata durumunda olan ve melezleme sırasında kullanılan Manchester Terrier ırkıdır.
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
4.0/5
Bilgilendirme
Minyatür Fox Terrier

Minyatür Fox Terrier özellikle Fox Terrierler gibi hızlı ve atik olmalarına rağmen, aynı zamanda geniş alanlara küçük boyutları ile hakim olabilecek bir bedensel yapıya sahiplerdir. Uzun melezleme çalışmaları sonrasında bu küçük boyutlara ulaşmış olan köpek ırklarındandır. Irkın melezleme çalışmalarının Smooth Fox Terrier üzerinden yürütülmüştür. Bilhassa genetik haritada Chihuahua ırkının da önemli bir yer tuttuğu anlaşılıyor.
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
3.8/5
Bilgilendirme
Newfoundland

Newfoundland ırkını diğer köpek ırklarından ayıran en temel özelliğin kesinlikle muhteşem bir yüzücü olmasından ileri geldiği anlaşılmaktadır. Bu ırkın çok ilginç şekilde arama kurtarma ekiplerinin vazgeçilmez parçalarından biri olduğu görülüyor. Bu alanda eğitilmeye çok uygun olan köpeğin ayak kısımlarının yüzmeye oldukça elverişli olması en temel avantajdır.

Von Willebrand

Von Willebrand, köpeklerde görülen bir kan hastalığıdır. Doğrudan pıhtılaşma ile alakalı sorunlar olarak nitelendirilir. Peki kan pullarında pıhtı özelliğinin azalması neden olur, tedavisi var mıdır bu hastalığın?

Von Willebrand hastalığı olan köpekler arasında Rotweiler ve Schnauzer ırkları yer alıyor. Corgie cinsi yine kronik Von Willebrand olan köpekler listesinde yer alır. Türlerine göre hastalığın belirtileri, tanı yöntemleri ve iyileşme sürecine dair tüm unsurları hemen inceleyelim.

Von Willebrand Hastalığı Hangi Köpeklerde Var?

Von Willebrand, pıhtılaşma faktörünün olmamasından, azalmasından, zamana bağlı olarak çeşitli eksiltme unsurlarından dolayı oluşabilir. Daha yalın tanımıyla anlatacak olursak, kan oluşturmada görevleri çeşitli yapıların birbirine yapışma özelliğinin azalmasıdır. Yani direkt olarak kanda pıhtılaşma olmaz. Bu da elbette çeşitli yaralanmalarda dahi pıhtılaşma olmamasından dolayı kan kaybına neden olur.

Faktör eksikliği, köpek cinslerinin bazılarında görülmektedir. Özellikle Alman Çoban köpekleri bu sınıfta değerlendirilir. Ayrıca Scottis Terrier veya Alman av köpekleri gibi pek çok türden bahsedebiliriz.

Tek bir faktör değil, çoğu zaman pek çok faktörün eksik olmasından dolayı görülebilen bir hastalık olarak tanımlanır. Trombosit hastalığı olarak bilinen Von Willebrand hastalığında tedavi çoğu zaman mümkün olmuyor. Trombositler, kandaki pulcukların yapışmasına, birbirine tutunmasına katkı sağlayan en önemli maddelerdir.

Sistem içerisinde protrombin trombine dönüşmektedirler. Ancak bu bahsettiğimiz sistem işlemez, mekanizma yapısını düzenleyemez ve faktör eksikliği olur ise doğal olarak da pıhtılaşma oluşmaz ve kanama oluşur.

Köpeklerde kan pıhtılaşması farklı şekillerde görülmektedir. Temel olarak 3 farklı Von Willebrand sendromu görülebiliyor. VWF glikoprotein adı ile bilinen gen biçiminin yapılmasıyla sorumlu olan bu faktörün olmaması genellikle, birinci türdeki sendromun oluşmasına sebebiyet veriyor.

Şayet bu hastalığın seviyesi orta derecede ise yani pıhtılaşma sorunu şiddetli veya çok az değil ise tip 2 olarak adlandırılır. Şayet bahsettiğimiz otozomal genin tamamen eksik olması, seviyesinin çok düşük olması durumu yaşanıyor ise bu da üçüncü tip Von Willebrand hastalığının tanımı olur.

Pıhtılaşma süresi çoğu köpeklerde saniyeler içerisinde gerçekleşirken, bazı köpek cinslerinde 5 dakika ve en şiddetli durumlarda 15 dakikaya kadar varmaktadır. Elbette köpeğin fiziksel kapasitesine, bedenindeki kan miktarına göre bu süre içerisinde doğrudan ölüm de gerçekleşebilir.

Köpeklerde bulunan hastalıklar ve şayet kullandıkları ilaçlar var ise onlara göre dikkat edilmesi gerekebilir. Beslenme programlarında kan sulandırıcı gıdalar veya takviyelerin verilmemesi de önem taşıyor. Ayrıca penisilin içerikli ilaçların kullanılmaması da köpeğin sağlıklı şekilde hayata devam edebilmesi için önem taşır.

Köpeklerde Von Willebrand Hasatlığının Tedavisi Var mı?

Von Willebrand hastalığının tedavisi çoğu zaman olabilir. Fakat kanama başladığında ve pıhtılaşma süresi çok uzun ise genellikle durdurulamayabilir. Bu tür durumlarda acilen veteriner kliniklerine götürülmeleri gerekmektedir. Ayrıca kanama olan bölgenin üzerinden hiç el çekmeyecek şekilde bastırılarak manipülasyon uygulanmalıdır.

Bu hastalık oluştuğu zaman pıhtılaşma durumu oluşmaz. Kanamalar görülür ve hastalığın türüne göre de köpekte kan eksikliği oluşturabilir. Buna bağlı olarak diğer organlara kan iletiminin yapılmamasıyla kısa süre içerisinde hayati fonksiyonları sonlanabilir.

Von Willebrand

Hastalığın belirtisi genellikle yine kanama olarak görülebilir. Ufacık bir yaralanmada dahi dakikalarca kanama olabilir. Diş sorunları, ağız içi hastalıkları olan köpeklerde de yine diş etlerinde kanama, ciddi kan kaybına neden olabiliyor. Burun yapısında oluşan kılcal damar çatlaklarına bağlı olarak kanamalar görülebilir.

Hastalığın belirtisi ise daha yaygın olarak iç organ kanamalarıyla anlaşılıyor. Kanlı dışkılama, buna örnektir. Mide ya da bağırsaklarında oluşan kan görüldüğü zaman hemen veterinere götürülmesi gerekmektedir. Aynı zamanda dişi veya erkek olmasına bakmaksızın köpeklerin cinsel organlarındaki kanamada yine Von Willebrand hastalığının belirtisidir.

Sadece gözle görülür kısımda değil, derinin alt tabakasında görülemeyen yerlerde de çeşitli kanamalar oluşabiliyor. Damarlardan sızan kanlar, normal şartlarda insanların teninde görülebilir. Fakat köpekler tüyle kaplı oldukları için eklemlerdeki şişmeler ya da kanamalar çoğu zaman belirlenmeyebilir. Ancak yürümesinden, sekmelerinden veya aksayarak yürümesi hareket etmesinden bu hastalığın olup olmadığı da anlaşılabilir.

Von Willebrand hastalığının kesin teşhisi için Faktör VIII testlerinin yapılması gerekiyor. Bu testte elde edilen sonuçlara göre tedavi uygulanacaksa ya da yan tedavilere geçilecek ise konuşularak, program uygulanır. Trombosit seviyesine bakılırken tam kan sayımı yapılmaktadır. Hücre sayımı yanı sıra elbette temel hedef pıhtılaşma süresinin ne kadar olduğunu anlamak üzerinedir.

Köpeklerdeki kan pıhtılaşma süresi 1 ila 2 dakika aralığında en fazla 2,5 dakikaya kadar olabiliyor. Ancak bu süreç içerisinde kan pulcuklarında yapışma olmaz ise bu, şiddetli kan kaybına neden olabiliyor. Faktör eksikliğinden dolayı kanın sıvı halde salınması ve katılaşma olmamasından dolayı da ölümcül boyutlara varabiliyor. Bunun yanı sıra bu hastalığı önleyen kesin bir tedavi programı bulunmamaktadır.

Sadece bu hastalığın tespiti halinde değil, diğer hastalıklara bağlı olarak cerrahi müdahaleler gerektiği zaman dahi mutlaka pıhtılaşma testlerinin yapılmış olması gerekmektedir. Zira herhangi bir komplikasyon durumunda hayati önem taşıyan fonksiyonları sonlanabilir.

Von Willebrand Hastalığı Olan Köpek Sahiplenilir mi?

Von Willebrand hastalığının tespit edilmiş olduğu bazı köpekler bilinmektedir. Ancak yeni doğanlarda pek çok testi yapılsa da bu hastalıkla ilgili çoğu zaman bilgi sahibi olunamamaktadır. Ancak köpeğin devam eden yaşamı boyunca özellikle yavruluk döneminde hastalık etkisini gösterdiğinde test yapılarak faktör incelemesine göre belirlenebilir.

Dolayısıyla köpek sahiplenirken bu testlerin hepsini birden yaptırmak çok mümkün olmayabilir. Ancak şecereli köpek sahiplenmek her zaman önerilendir. Bunun için soy kütüğüne bakmak gerekiyor ve köpeğin ailesinde kalıtsal bir hastalık olup olmadığı veya pıhtılaşma sorununa göre inceleme yapılması gerekmektedir.

Ayrıca kan pıhtılaşma sorunu olan köpeklerin de üretilmemesi gerekiyor. Zira sonraki nesillerde de devamlılık halinde bu ve buna benzer kan hastalıkları görülebiliyor. Tedavisi olmadığı, kalıtsal olduğu için de sahiplenmek tamamen kişiye göre değişiklik gösterir.

Von Willebrand Hastalığı Olan Köpek İyileşir mi?

Von Willebrand hastalığı olan köpeklerde iyileşme çok söz konusu değildir. Herhangi bir ilaç tedavisi olmadığı gibi cerrahi işlem gerektiren bir durum da yoktur. Ancak zamana bağlı olarak bazı köpeklerde geçtiği ya da kan pıhtılaşma süresinin değiştiği görülmektedir.

Bunun için ek mineraller ve vitamin kaynakları vermek, özellikle yüksek protein içerikli ve kırmızı et destekli beslenme programları uygulamak, bazen kan yapısındaki hücrelerin artışını sağlayabilir. Bu hastalığa bağlı olarak görülebilen bazı kanamalar geçici olarak bastırabilir veya kanama durdurulabilir.

Örneğin diş problemlerinden dolayı diş eti kanaması var ise bu geçirilebilir. Ancak iç organlarda görülebilecek kanamalarda çoğu zaman müdahale edilemez. Genellikle bu hastalığı olan köpekler çok fazla sahiplenilmemektedir, ancak sahipli bir köpekte daha sonradan da anlaşılabilir.

Kan pıhtılaşma sorunu ya da kısa tabirle faktör eksikliği sorunu olduğunda daha dikkatli davranmak gerekmektedir. Yaralanmaması ve diğer konularda hastalanması için ekstra özen göstermek, bakımını ihmal etmemek, kanama riskini azaltıcı rol oynayacaktır.

Pet sahipleri için tedavisi olmayan Von Willebrand hastalığını, ekstra özen ve ekstra beslenme- bakım maliyetleri gerektirir. Bazı cinslerde bu hastalık hiç görülmemektedir.