Renal Kortikal Hipoplazisi

Renal Kortikal Hipoplazisi, böbrek displazisi olarak bilinir. Bu kategoride; böbreklerinde displazi olan ve genetik olarak yatkınlığı olan köpek türlerinin tamamını görebilirsin. Hastalığın nasıl belirlendiği ve tedavi süreçlerine dair tüm bilgiler burada.

Renal Kortikal Hipoplazisi hastalığı olan köpekler hangi yöntemlerle tedavi ediliyor? İyileşme sürecinde neler yapmak gerekiyor? Bunlara dair tüm analizleri bulabilirsin. Kronik Renal Kortikal Hipoplazisi olan köpekler kategorisi, teşhis ve tanı süreçlerine dair hazırlanmıştır.

Renal Kortikal Hipoplazisi Hastalığı Hangi Köpeklerde Var?

Renal Kortikal Hipoplazisi köpeklerde, tek taraflı ya da 2 tarafı birden etkileyebiliyor. Böbreklerde görülebilen bir hastalıktır ve böbrek işlevselliğinde sorunlar olarak tanımlanabilir.

Renal Kortikal Hipoplazisi

Çoğu zaman köpeklerin yavruluk dönemlerinde, yeni doğduklarında anlaşılabilir. Çoğu zaman da ilerleyen yaşlarda fark edilebilir. 2 tarafta da sorun olduğunda bu duruma prognoz adı verilir. Elbette 2 böbreğinde sorun olan köpekler, doğduktan kısa bir süre sonra yaşama veda ederler.

Ancak bir böbreğinde sorun olan köpeklerde bu durum tedavi edilebilir bir süreç gösterir. Böbreklerin fonksiyonunu tam olarak yerine getirememesi ve organın gelişiminin tam olmamasından kaynaklı bir hastalıktır. Kısacası böbrek yetmezliği olarak tanımlanır ve ağır bir tedavi sürecini gerektiriyor.

Chow Chow ve Malamute türlerinde kalıtsal bir hastalık olarak bilinmektedir. Daha çok ilk doğduklarında şayet tespit edilirse böbreklerdeki sorunlar kontrol edilebiliyor. Dolayısıyla bu türlerde veya benzer cinslerde bir köpek edinmek istiyorsan mutlaka ırkına özel tavsiye edilen testleri yaptırman gerekiyor. Zira geçebilen bir hastalık olmayıp, tek bir tarafı etkilese dahi tedaviler gerektirir.

Böbrek displazisi, henüz yavrularda anne karnındayken gelişen bir durumdur. Üre ile alakalı kasların böbreklerin dışına kadar çıkabilmesi ve adeta ağaç dalları görüntüsü vermesi, böbreğin sağlıklı gelişimini gösterir. Fakat bu hastalık olduğu zaman böbrekler tam olarak gelişemez ve idrarın dışarı atılmasını sağlayamaz. Dolayısıyla idrar kaynaklı böbreklerin civarında kistler gelişir.

Köpeklerde Renal Kortikal Hipoplazisi Hasatlığının Tedavisi Var mı?

Renal Kortikal Hipoplazisi bir dizi tedavi süreci gerektirmektedir. Fakat bu hastalık için geliştirilmiş tedavi programları bulunmuyor. Tek tarafında sorun olan köpekler elbette yaşamını devam ettirebilirler. Fakat bu biraz özen gerektiren bir durumdur. Tedavi edilerek, onun daha nitelikli yaşaması sağlanabiliyor. Genellikle böbrek yetmezliği olan köpeklerde uygulanabilen ek tedavi süreçleri şöyledir;

• Antiemetikler ile mide bulantıları veya kusma yatıştırılabilir.
• İntravenöz sıvı uygulamasıyla üremik şok düzeltilebilir.
• Böbreklerin daha iyi olması için potasyum destekleri sağlanır.
• Yüksek tansiyon durumunu bastırabilmek için tedaviler uygulanabilir.

İştah kontrolü sağlanıp fosfat destekleri ile böbreklerde oluşan şok, ağrı, sancı veya kistik oluşumların yan etkileri nispeten giderilmeye çalışılabilir. Ancak tamamen bu hastalığı tedavi eden herhangi bir program geliştirilmiştir.

Böbreklerinde hastalık ve yetmezlik olan köpekler genellikle fosfat ağırlıklı beslenme programına dahil olabilirler ve ilk doğduklarından kısa süre sonra şayet böbreklerinde bu hastalık tespit edilmiş ise kısa süre içerisinde etkileri baş gösterir ve ağır bir süreç başlar.

Mineral destekli şekilde köpeğin beslenmesi, böbreklerin biraz daha rahat olmasını sağlayabiliyor. Böylelikle fosfat seviyeleri de daha ideal dengelere ulaşır. Böbrek yetmezliği olan köpeklerde tuz takviyesinin de mümkün olduğunca azaltılması gerekiyor.

Kuru mama veya diğer beslenme türleri uygularken, protein seviyelerinin daha düşük tutulması önemlidir. Böylelikle yaşam için gerekli olan besinleri alırken, bir taraftan da vücuttan atık miktarını azaltılabilir.

Hastalığın seviyesine göre çoğu zaman ötenazi uygulanabilmektedir. Zira bu hastalık oluştuğunda herhangi bir tedavisi yoktur ve yaşam boyu köpeğin acı çekmesine neden olabiliyor.

Renal Kortikal Hipoplazisi Hastalığı Olan Köpek Sahiplenilir mi?

Renal Kortikal Hipoplazisi, genetik bir hastalıktır. Özellikle köpek sahiplenmek isteyen kişiler ilk etapta bazı testleri yaptırarak daha sağlıklı bir pet edinebilirler. Ancak yavruluk döneminde edindikten sonraki kısa süreç içerisinde de bu hastalığın belirtileri anlaşılabiliyor. Köpeklerde böbrek yetmezliğinin belirtileri arasında kabızlık, kusma ve mide bulantısı ilk etapta fark edilebilir.

Aşırı kilo kaybı yine böbrek sorunlarına dair bir belirtidir. Ağız kokusu, güçsüzlük, uykulu haller ve kaslarda titreme gibi durumlar, köpeklerde görülen renal kortikal durumunun bir belirtisidir. Çoğu zamanda ishal görülebilir veya kanlı ishal fark edilebilir. Köpek içte kanama olduğunda ve bunu dışarı atamadığında genellikle kuru hale dönmüş pıhtı şeklinde kanı kusarak dışarı atabiliyor.

Üstelik fazlasıyla nörolojik belirtiler de bu hastalığın teşhis edilmesinde belirleyici rol oynar.

Renal Kortikal Hipoplazisi Hastalığı Olan Köpek İyileşir mi?

Renal Kortikal Hipoplazisi hastalığı olan ya da herhangi bir böbrek sorunu hastalığı olan petlerde tedavi çok mümkün olmayabiliyor. Doğuştan, 2 böbreğinde de sorun olan köpekler zaten kısa bir süre sonra hayata devam edemiyorlar. Fakat tek bir böbrekte sorun olduğunda da yine bu tedavisi olmayan bir süreçtir ve uzun süre yaşaması beklenemez.

Genellikle soydan geçebilen bir hastalık türü olarak biliniyor. Pek çok köpek cinsinde ırksal yatkınlığa bağlı olarak böbrek yetmezliği görülebilir. Köpeklerde ilk 6 ay içerisinde hastalığın başlangıç aşamaları fark edilebiliyor. Yaygın olarak yavru köpeklerde görünmekle birlikte 1 ila 2 yaş arasında veya ergen sayılabilecek köpeklerde ağır şekilde böbrek hastalıkları görülebilmektedir.

Alaska Malamutu, Beagle ve Bulldog köpek cinslerinde genetik olarak görülebilmesi muhtemel bir hastalık türü olarak biliniyor. Ayrıca Samuyed ve İrlanda çoban köpeklerinde de böbrek displazisi görülmesi, olası olarak değerlendirilir.

Ayrıca köpek sahiplenirken mutlaka soy kütüğünün incelenmesi gerekiyor. Aile geçmişinde bu tür bir hastalık varsa yavrularda da görülebilme ihtimali yüksektir. Hastalığın belirtileri görüldükten sonra genelde veteriner tarafından yapılan muayeneler sonrasında tanı konulabilir. Bu muayeneler esnasında röntgen çekilerek de tam teşhis sağlanabiliyor.

Böbreklerin görüntüsüne bakılarak şekillere ve şekil bozukluğuna göre tespit edilebiliyor. Böbrek sorunları genellikle köpeklerde şekil itibariyle de belirlenebiliyor. Yani bozuk diş yapısı veya kemiklerde kırılmalar gibi sorunlar ile bozuk iskelet yapısı yine bu hastalığın belirtileri arasında yer alabilir. Ancak röntgen, elbette karın bölgesinden çekiliyor.

Kan tahlilleri yapılarak köpeğin böbreğindeki kreatinin oranı gözlemlenmektedir. Aynı zamanda üre ne kadar artmış, hangi değerler veriliyor bunlara bakılmaktadır. Bu geçebilen bir hastalık değildir. Tedavi edilebilen bir hastalık da değildir. Sadece köpeğin daha kaliteli bir hayat sürmesi için beslenme programlarına uyulması veya hastalıktan kaynaklı diğer yan etkilerin önlenebilmesi hedeflenerek bir dizi tedavi çalışmaları yapılabilir. Ancak çoğu zaman bu hastalığı olan köpekler yaşama devam edemezler.

Sağlıklı koşullarda yetiştirilme yapılmayan köpek üretim merkezlerinde genelde böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliğiyle doğan pek çok pet olabiliyor. Anne karnındayken köpeğin beslenme ve maruz kaldığı standartlara göre de pek çok hastalık görülebilir.

Bir köpek sahiplenirken ilk etapta yapılması gereken, ırkının yatkın olduğu hastalıkların tespit edilmesi ve buna dair önerilen testlerin yapılmasıdır. Zira bazı hastalıklar, büyük operasyonlar veya tedavi süreçleri gerektirdiği gibi bazı hastalıklarda tedavi uygulanması mümkün olamıyor.

Soy kütüğüne bakılarak şecereli köpek edinmek ve mümkünse yavruluk dönemi geçtikten sonra edinmek, daha sağlıklı olacaktır. Daha sonradan hastalıkların çıkmaması için 2 yaşına kadar beklenebilir.