Greek Shepherd ırkının bulunduğu Yunan coğrafyasının özellikle küçükbaş hayvanlar konusunda zengin olması bu ırkın güdülmesi konusunda bir ihtiyacın ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Bu ırkın ortaya çıkışında Yunanistan’a Anadolu’dan gelen Türklerin yanlarında getirdiği çoban köpeklerinin büyük etki sahibi olduğu öne sürülmektedir.
Macar Tazısı, Magyar Agár bir diğer adı ile Macar Tazısı çevikliği ile adından sıklıkla söz ettiren ırklardandır. Bu ırkın temel sorunlarının başında neslinin tükenme tehlikesi altında olması gelmektedir. Irkın özellikleri çok seçkin olsa da bilinirliği çok yüksek olmadığı için ve gebelik sürecinde de sorun yaşamaya yatkın bir ırk olması nedeni ile ırk sayı bakımından oldukça büyük bir sorun ile karşı karşıya kalmıştır.
German Hound ırkının Roma İmparatorluğu döneminden bu yana varlığını devam ettirdiği bilinmektedir. Avcılık süreçlerinde başarısı ile Romalıların dikkatini çeken bu ırkın özellikle dikkat çeken koku takip etme yeteneğinin vazgeçilmez bir öneme sahip olduğu bilinmektedir. 1848 yılında yaşanan gelişmeler ile avlanma alanlarında büyük kısıtlamalar meydana gelmesi ile ırkın yaygınlığı azalmaya başlamıştır.
Griffon Bleu De Gascogne ırkının tarihi kökenlerinin çok eskiye dayandığı bilinmektedir. Pirene Dağları odaklı olarak yaşam alanlarına sahip olmaları dikkat çeken kıstaslar arasında yer almaktadır. Griffon Nervais ırkının bu ırkın oluşumunda büyük etki sahibi olduğu düşünülmektedir. Doğu ve Batı Roma İmparatorluklarının yıkılma süreçlerinin sonrasında köpeklerin varlık alanlarına dair bazı sorunlar da meydana gelmiştir.