Cesky Terrier ırkının Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’ndan bu yana severek beslendiği ve varlığını sürdürdüğü bilinmektedir. Köpek uzun yıllardır varlığını sürdürse de ırkın standart bir hale gelmesi için Frantisek Horak tarafından başlatılan geliştirme ve yetiştirme çalışmalarının çok büyük önem arz ettiği bilinmektedir. Dünya Savaşı ve Devrim sürecinde olumsuz etkilendiği dönemler de olmuştur.
Maremmano-Abruzzese Sheepdog ırkının farklı iklim koşullarına adaptasyonunun yüksek olması nedeni ile sadece ortaya çıktıkları coğrafyada değil daha geniş bir alanda da varlığını sürdürmektedir. Bu ırkın Doğu Avrupa ve Anadolu coğrafyasının simge köpeklerinden olan çoban köpekleri ile yakın bir akrabalığı olduğu düşünülmektedir.
Mountain Cur özellikle arazi şartları bakımından çok zorlu olan bölgelerde yaşamaya ayak uydurabilen nadir ırklar arasında kendini gösterir. Amerika’da zorlu arazi koşullarına sahip olan bölgelerde en sık tercih edilen ırklardan biri olmuştur. Ağaçlara tırmanabilen av hayvanlarının yakalanması ve yerinin tespit edilmesinde adeta en parlak dehaya sahiplerdir.
Portuguese Sheepdog ırkının özellikle koyun gütme konusunda başarılı olması dikkat çekerken zaman zaman Portekiz’in iklim koşulları konusunda zorluk yaşadığı anlaşılmaktadır. Bu ırkın genetik haritasının iyileştirilmesi için melezleme işlemlerini Katalan Çoban Köpeği ve Pirene Çoban Köpeği üzerinden yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Irkın devamlılığını sağlama sürecinde neyse ki Dünya Savaşlarının büyük olumsuz bir etkisi olmamıştır.