Gull Terrier özellikle Hindistan’ın Kalküta bölgesinde büyük popülerliğe sahip olan ırklar arasında yerini almıştır. Aktif ve oldukça da sert yapısı ile koruma konusunda en sık tercih edilen ırklardandır. Maalesef ki bu ırkın genel olarak köpek dövüşlerinde kullanılmak amacı ile yetiştirildiği bilinir. Yanlış eğitimler aracılığı ile ırkın oldukça agresif bir hale getirilebildiği biliniyor.
Mental ve bedensel gücü ön planda olan Alaskan Husky bulunduğu koşullara daha iyi uyum sağlaması adına özel çaprazlamalardan geçirilmiştir. Özellikle Kuzey ülkelerinin diğer köpekleri ile gen çaprazlaması sonrasında daha dayanıklı ve dikkat çeken bir ırk oluşturulması adına çaba sarf edilmiştir. Vahşi yaşantısından tam olarak koptuğu söylenemeyen bu ırkın insanlar ile ilişkisi de oldukça eskiye dayanır.
Bull Terrier genetik soy geçişleri içerisinde İngiliz Terrier ile Bulldog melezlemesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Daha sonrasında 1900lü yıllarda melezleme aşamasına Staffordshire Bull Terrier de dahil edilmiştir. 1930lu yıllarda köpek standart kazanmış ve birçok kulüp tarafından da dikkate alınmış ve tanınmıştır.
Chien Français Blanc Et Orange 1900lerin başından bu yana bilinirliği ile ön plandadır. Saintonge Hound ile ırksal harita bakımından benzerliklerinin olduğu görülmektedir. Bu ırkın gelişiminde Billy olarak adlandırılan köpeklerin de payı olduğu düşünülmektedir. Her iki ırkın da insan ilişkileri ve insan hayatına yakınlığı ile bilinmesi dikkat çekicidir.