Tyrolean Hound ırkının gelişim sürecinde Bloodhound ve Foxhound genetik etkisi çok yüksektir. Bu ırkın özellikle Roma İmparatorluğu döneminden bu yana varlığını sürdüren kadim ırklardan olduğu tespit edilmektedir. Özellikle dağlık arazilerde de varlık gösterebilecek dayanıklılıkta ve niteliktedir.
Grand Anglo-Français Blanc Et Orange ırkının geliştirilmesinde en önemli katkıya sahip olan ırkların başında Billy gelmektedir. Billy ve bunun yanı sıra İngiliz Foxhound ırkının da katkısı yüksektir. Her iki ırkın da hem dayanıklılığını hem de koku takip özelliklerini benimsemiş olan seçenekler arasındadır. Irkın özellikle yavrulama konusunda sorun yaşadığı ve son senelerde sayısının giderek azaldığı bilinmektedir.
Blue Picardy Spaniel birçok av köpeği gibi Fransa kökenlidir. Fransa’da hala soyun korunması ve devamlılığının sürdürülmesi için girişimlerde bulunulmaktadır. Genetik kökenleri incelendiği zaman Setter ırkı ile benzerlikleri olduğu anlaşılmaktadır. Uzun yüzyıllardır insanlar ile yakın ilişkide olması sosyalliklerini büyük ölçüde artırmaktadır.
Mackenzie River Husky ırkının melezlenme sürecinde Husky ırkı kadar St. Bernard ırkının da çok önemli bir yere sahip olduğu düşünülmektedir. Bu melezleme sonucunda ortaya çıkan ırkın bilhassa dayanıklılık konusunda ön planda olması memnun etmektedir. Kanada’nın Kuzey bölgelerinde yer alan Mackenzie tazısının ırkın ana genetik donesini sağladığı unutulmamalıdır. Tam da bu nedenle koku takip yeteneği oldukça üst seviyededir.