St. Hubert Jura Hound ırkının Fransa ve İsviçre arasında adeta bir sınır konumunda olan Jura Dağlarına özgü olduğu bilinmektedir. Irkın Bruno Jura Hound ile oldukça net bir benzerliği bulunur. Sadece boyut olarak birbirlerinden ayrılır. Bu köpeklerin yaya olarak avlanan kişilerin işlerini büyük ölçüde rahatlatması uzun yüzyıllardır insan hayatının bir parçası olmasını sağlamıştır.
Norwegian Elkhound İskandinav coğrafyasının en bilinen ve olmazsa olmaz ırkları arasında yerini almıştır. Bilhassa tarihinin ortalama 5000 yıl kadar öncesine dayanması dikkat çekicidir. Bu ırkın bilhassa Viking destanlarında ve mitlerinde sıklıkla yer bulduğunu göreceksiniz. Kendinden çok daha büyük olan farklı hayvanların avlarında korkusuz bir şekilde görev alma cesaretini gösterebilmektedir.
Austrian Black And Tan Hound türünün atalarının tarihçesi incelendiğinde kökenlerin St Hubert Manastırı’nda yaşamını sürdüren rahiplerin yetiştirdikleri köpekler olduğu anlaşılmaktadır. Uzun yıllardır insanlara hizmet eden bu ırkın korumacılığının ne derece ön planda olduğu bir kere daha görülmektedir. Hem iz sürme hem de büyük avlarda varlık göstermede usta niteliktedir.
Rafeiro Do Alentejo ırkının köken bakımından Molosser ırkı ile yakından bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Molosser ırkının en belirgin özelliği olan dayanıklılığın bu ırkta da kendini gösterdiği açıktır. Irkın sadece hayvan koruma sürecinde değil aynı zamanda büyük arazilere sahip olan çiftliklerin korunması sırasında da çok büyük önem arz ettiği anlaşılmaktadır. Irkın resmi standartlarının belirlenmesi ise 1953 senesinde tamamlanmıştır.