German Shepherd ırkının gelişim aşamasında Alman ordusunun bir mensubu olan Max von Stephanitz’in büyük katkısı olduğu düşünülmektedir. Bu ismin ideal Alman çoban köpeğinin yetiştirilmesi için büyük çaba sarf ettiği ve bunu kendine bir ideal olarak belirlediği düşünülmektedir. Bu ırkın bilinirliğinin özellikle 1900lerde artış gösterdiği anlaşılmaktadır.
Amerikan Bully yakın zamanda köpek ırkları arasına giren tarihi arka plan bakımından çok veri olmayan köpeklerdendir. American Staffordshire Terrier ırkı ile yakından akraba olduğu düşünülmektedir. English Bulldog ile de gen haritası bakımından benzerlikler içermektedir. Bu ırkın tehlikeli olup olmadığına ilişkin kapsamlı araştırmalar yapılırken; türe özgü bir saldırganlıktan bahsetmenin mümkün olmadığını vurgulayan cenah çok daha ön plandadır.
Giant Schnauzer Bavyera bölgesinin karakteristik ırkları arasında yerini almıştır. Özellikle bölgede yer alan sığır popülasyonunun güdülmesi ihtiyacı üzerine yaygınlık kazanmıştır. 1800lerde kullanım alanının çok yaygın olduğu görülmektedir. Bu ırkın itaatkar yapısı nedeni ile hem polis teşkilatlarında hem de askeriyede sıklıkla yer bulduğu görülmektedir.
Flat-Coated Retriever göl kenarlarında yapılan avlarda en yaygın şekilde tercih edilen ırklar arasında kendini göstermektedir. Göl kenarında yapılan kuş avlarının vazgeçilmez yardımcılarıdır. Bu ırkın genetik yapısı incelendiği zaman St. John's Dog ile büyük bir benzerliği olduğu görülmektedir. Sahip oldukları kürkün onları zorlu iklim koşullarına karşı koruması nedeni ile soğuk bölgelerde sıklıkla tercih edilmiştir.