Dutch Smoushond ırkının ortaya çıkma sürecinde özellikle Schnauzer etkisinin bariz olduğu düşünülmektedir. Bilhassa o dönemde yaygın olarak görülen sıçanların avlanması konusunda atik yapısı ile beklenmedik bir performans sergilemektedir. Bu ırkın bilhassa İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük yara aldığı ve varlığının da ciddi şekilde tehlikeye girdiği anlaşılmaktadır.
Havanese ırkının Barbichon ile akrabalığı olduğu düşünülmektedir. Özellikle Avrupa’dan gelen küçük köpek ırkları ile yerli köpeklerin melezlenmesi sonucunda ortaya çıkan ırklardan biri olduğu düşünülmektedir. Irkın 1950li yıllarda Küba’da yaşanan iç karışıklıklar nedeni ile büyük sorunlar ile karşılaştığı ve yok olma sorunu ile sınandığı görülmektedir.
West Highland White Terrier ırkının Britanya’da bu kadar sık tercih edilmesinin ana nedeni adeta hastalık yayan, besinleri mahveden, salgınların oluşmasına neden olan farelerdir. Bu farelerin sayısının kontrol altına alınma süreci içerisinde en aktif rol oynayan ırkların başında gelir. Sadece fare değil porsuk ve samur avında da kullanılmıştır.
Lakeland Terrier ırkının Britanya’nın bilhassa dayanıklılığı ile bilinen en eski ve saygın Terrier ırkları arasında değerlendirildiği görülmektedir. Bu ırkın karakteristik özelliklerinin bilhassa 1800lerde daha net bir hal aldığı anlaşılmaktadır. Bu ırkın aynı zamanda Elterwater Terrier olarak da anılması dikkat çekicidir. Net olarak standartlarının belirlenmesi 1920lerin başında gerçekleşmiştir.