Chinook köpek ırkının bilinçli olarak yapılan melezlemeler sonrasında ortaya çıkarıldığı bilinmektedir. Bu aşamada özellikle ana amacın kızak köpekleri geliştirmek olduğu varsayılır. Bilhassa ana melezleme kaynağı olarak Mastiff ırkı tercih edilmiştir. 1920li yıllarda türün hız ve dayanıklılık konusunda sergilemiş olduğu başarının global olarak tanınırlığını artırdığı görülmektedir.
Gull Terrier özellikle Hindistan’ın Kalküta bölgesinde büyük popülerliğe sahip olan ırklar arasında yerini almıştır. Aktif ve oldukça da sert yapısı ile koruma konusunda en sık tercih edilen ırklardandır. Maalesef ki bu ırkın genel olarak köpek dövüşlerinde kullanılmak amacı ile yetiştirildiği bilinir. Yanlış eğitimler aracılığı ile ırkın oldukça agresif bir hale getirilebildiği biliniyor.
Mental ve bedensel gücü ön planda olan Alaskan Husky bulunduğu koşullara daha iyi uyum sağlaması adına özel çaprazlamalardan geçirilmiştir. Özellikle Kuzey ülkelerinin diğer köpekleri ile gen çaprazlaması sonrasında daha dayanıklı ve dikkat çeken bir ırk oluşturulması adına çaba sarf edilmiştir. Vahşi yaşantısından tam olarak koptuğu söylenemeyen bu ırkın insanlar ile ilişkisi de oldukça eskiye dayanır.
East European Shepherd ırkının özellikle farklı koşullara gösterebildiği uyum sayesinde orduda görevlendirilen nadir köpeklerden biri olduğu düşünülmektedir. Bu ırkın oluşum süreci içerisinde Molosser ırkı ve yerel ırkların melezlenmelerinin büyük oranda önem arz ettiği düşünülmektedir. Irkın tanınması ve standartlarının koyulması SSCB döneminde yapılan Sinoloji çalışmaları sonrasında gerçekleşmiştir.