Glen Of Imaal Terrier ırkının tilkilerin ve porsukların avlanması sırasında en sık tercih edilen ve sergilediği performanstan da oldukça memnun kalınan ırklardan biri olduğu görülmektedir. Bu ırkın başlangıç serüveninin özellikle Kraliçe Birinci Elizabeth’in Lowland Bölgesi’ndeki toprakları askerlerine dağıtması ile başladı. Bu toprakları sahiplenen askerlerin yanlarında İngiltere’ye özgü köpekleri götürmeleri ile macera başlamıştır. Yerel köpeklerin de ırkın oluşumuna büyük katkısı mevcuttur.
Segugio Dell’appennino ırkının özellikle koku sürme kabiliyeti ile günümüze kadar insanlara av süreçlerinde en temel eşlikçilerden biri olduğu anlaşılıyor. Sahip olduğu beceriler oldukça dikkat çekicidir. Irkın standartları çok daha öncesinde belirlenmiş olsa da Ente Nazionale della Cinofilia Italiana tarafından tanınması 2010’a kadar uzanmaktadır.
Amerikan Bulldog 1700lü yıllarda Amerika’da yaygın olarak görülen bu coğrafyanın karakteristik ırkları arasında yer alan köpeklerden biridir. Özellikle geniş çiftlik alanlarının bu dönemde Amerika’da yaygın olduğu düşünüldüğünde bu ırka neden ihtiyaç duyulduğu bir kere daha görülmektedir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı etkisi ile yok olmanın kıyısına gelmiş; Alan Scott tarafından türün korunması sağlanmıştır.
Estonian Hound Estonya’nın simge köpek ırkları arasındadır. Bilinirliği ve tanınırlığı olan tek ırk olduğunu söylemek de hatalı olmayacaktır. 20. Yüzyıla kadar Estonya’da avcılık sırasında özellikle İngiliz ırklı köpeklerin kullanıldığı biliniyordu. Fakat bölgeye Fin tazılarının gelmesi ile durumlar değişti. Bu Fin tazıları ve yerel köpeklerin çiftleştirilme adımlarının sonrasında Estonian Hound ırkı ortaya çıkmıştır.