German Spaniel ırkının özellikle 1700lerde yaygın olarak görülen av köpeklerinin soyundan geldikleri ortaya koyulmaktadır. Bu ırkın Deutscher Wachtelhund olarak da bilindiği ve avın takip edilmesine dair sergilemiş oldukları performansın çok ön planda olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle 1800lerin ortasında yaşanan isyanların sonrasında köylülerin de avlanmaya izni olmuş ve bu ırkın yaygınlığı da büyük ölçüde artmıştır.
Huntaway ırkı Yeni Zelanda’nın en bilinen ırkları arasında yerini almış durumdadır. Bu ırkın özellikle İngiltere’nin bölgede varlık göstermesi ile bölgeye getirmiş olduğu çoban köpekleri vbe yerel köpekler arasında yaşanan çiftleşmelerin sonrasında varlığını sergilemeye başladığı düşünülmektedir. Hali hazırda koyun gütme alanında yaygın şekilde kullanılıyor.
Anglo-Français De Petite Vénerie ırkının tarihi 1500lere kadar dayanmaktadır. Özellikle İngiltere ve Fransa’da yer alan aristokrat aileler tarafından av sürecinde kullanılan en yaygın hayvanlar arasında kendini göstermektedir. Aktif avcılık dürtüleri ile yüzyıllardan bu yana insanlar ile yan yana iş birliği yapmaya devam etmektedir. Gen çaprazlamalarına şuan için devam edilmemektedir.
Mental ve bedensel gücü ön planda olan Alaskan Husky bulunduğu koşullara daha iyi uyum sağlaması adına özel çaprazlamalardan geçirilmiştir. Özellikle Kuzey ülkelerinin diğer köpekleri ile gen çaprazlaması sonrasında daha dayanıklı ve dikkat çeken bir ırk oluşturulması adına çaba sarf edilmiştir. Vahşi yaşantısından tam olarak koptuğu söylenemeyen bu ırkın insanlar ile ilişkisi de oldukça eskiye dayanır.