Greek Shepherd ırkının bulunduğu Yunan coğrafyasının özellikle küçükbaş hayvanlar konusunda zengin olması bu ırkın güdülmesi konusunda bir ihtiyacın ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Bu ırkın ortaya çıkışında Yunanistan’a Anadolu’dan gelen Türklerin yanlarında getirdiği çoban köpeklerinin büyük etki sahibi olduğu öne sürülmektedir.
Hällefors Elkhound ırkının gelişmesinde Ludvika bölgesinin çok önemli yere sahip olduğu görülmektedir. Bu ırkın ortaya çıkışında geyik avlarında eşlikçi ihtiyacının doğmasının ana kıstaslardan olduğu anlaşılıyor. Bu ırkın korunması ve standartlarının belirlenmesi aşamasında Svenska Kennelklubben büyük çaba sarf etmeye devam emektedir. Birçok İskandinav ülkesinde de tanınmış ırklardandır.
Staffordshire Bull Terrier ile aynı soy haritasından geldiği düşünülen bu ırkın özellikle bedensel özellikler bakımından klasik Terrier ırkından daha güçlü olması için özel çaprazlamalara yer verilmiştir. Maalesef ki 1800lerde sağlam vücut hatları nedeni ile köpek dövüşlerinde de yaygın şekilde kullanılmışlardır. Akıllarda Amerikan Pit Bull Terrier ırkının saldırgan olarak kalmasının asıl nedeni; geçmişte özel olarak insanlar tarafından zorlandıkları kanlı ve yanlış eğlence anlayışıdır.
Greek Harehound Helen Tazısı olarak da anılan bu ırkın özellikle ataklık konusunda çok önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Bu ırkın farklı birçok coğrafyada görülüyor olmasının nedeni antik dönemlerde Yunanlılar ile yapılan deniz ticaretlerinden kaynaklanmaktadır. Bu ticaretler nedeni ile sadece bir bölgeye ait olmayan yayılım alanı çok daha geniş olan bir ırk haline gelmiştir.