Glokom Nedir? Tedavisi Var mı? - Köpek Cinsleri | Köpek Cinsleri Fiyatları

Glokom

Home » Glokom
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
4.3/5
Bilgilendirme
German Spitz

German Spitz ırkının bilhassa Taş Devri’nde yaygın olarak görülen Turba köpekleri ile akrabalıklarının bulunduğu bilinmektedir. Torfhund olarak da tanımlanmaktadır. Uzun yıllardır insanlar ile yakın ilişkiler içerisinde olan bu ırk dikkat çekici bir av yeteneği sergilemektedir. 1899 yılında ırkın standart hale getirilmesi için çaba sarf edilmeye başlanmıştır.
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
4.0/5
Bilgilendirme
Minyatür Bull Terrier

Minyatür Bull Terrier ırkının hassas bir melezleme süreci sonrasında geliştirildiği görülüyor. Bulldog ırkı ile İngiliz Terrier ırkının birleştirilmesi ile ortaya çıkarılmış olan seçkin ırklar arasında yerini almaktadır. Irkın şehirler ve kırsal yaşamlar için oldukça tehlikeli yaratıklar olan farelerin yakalanması sırasında çevik vücut hatları ile çok yüksek bir performans sergiledikleri anlaşılıyor. Uzun melezleme çalışmaları sonucunda günümüzdeki halini almıştır.
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
3.5/5
Bilgilendirme
Gordon Setter

Gordon Setter ırkının özellikle kemik yapısının ve atletik kas sisteminin bilhassa İrlanda’nın zorlu engebeli arazilerinde varlık göstermek için ideal bir yapıda olduğu anlaşılmaktadır. Bu ırkın İngiliz Setter ve Bloodhound ırkı ile direkt akrabalıkları bulunmaktadır. Her iki ırkın da seçkin özelliklerinin yeni ırkın oluşumunda kendini gösterdiği anlaşılıyor.
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
3.5/5
Bilgilendirme
Grand Basset Griffon Vendéen

Grand Basset Griffon Vendéen ırkının oluşturulma sürecinde özellikle Fransa’nın coğrafi özelliklerine ayak uydurabilecek bir ırkın yaratılması konusunda doğan ihtiyacın temel unsur olarak dikkate alındığı bilinmektedir. Briquet Griffon Vendéen ile Grand Basset Griffon Vendéen arasında akrabalık olduğu ve melezleme yolu ile bu alt türlerin ortaya çıktığı bilinmektedir. Standart hale getirme çalışmalarının özellikle 1907de meyvelerini vermeye başladığı görülmektedir.

Glokom olan köpekler nasıl tedavi ediliyor, bir fikrin var mı? Kronik glokom olan köpekler hangileridir ve periyotları nelerdir? Peki glokom nasıl bir hastalıktır? Köpeklerde yaşam riskini etkiler mi?

Glokom görülen köpek cinsleri nelerdir ve hangi tiplerde kolay tedavi edilebilir. Göz tansiyonu olarak bilinen bir hastalıktır ve göz içindeki basıncın aşırı artmasıyla görülebilir. Kimi zaman tehlikeli olabilir ve farklı hastalıkları tetikleyebilir. Sahiplenmeyi düşündüğün köpek cinsleri için şimdi bu hastalıkla ilgili bilgileri edinmenin zamanı geldi.

Glokom Hangi Köpeklerde Var?

Glokom köpeklerde göz tansiyonu olarak bilinen bir hastalıktır. Gözler içindeki sıvının ideal seviyede olmaması, yani düzgün bir şekilde emilim edilmemesi ve drenaj sağlanmaması durumunda ortaya çıkan bir türdür. Basınç artması ve aşırı sıvı tüketimiyle meydana gelebilir. Tıpkı insanlarda da görülebilir tansiyon rahatsızlığı olarak biliniyor.

Akita, Dalmaçyalı, Norveç Elkhound, Cocker Spaniel, Chow Chow, Danua türlerinde kalıtsal bir hastalık olarak tanımlanabilir. Ancak bunun dışında çok sayıda köpekte görülebilir. Hem doğuştan hem kalıtsal hem de dış faktörlere bağlı olarak görülebilir. 2 farklı tipte görülür. Birincil ya da ikincil göz tansiyonu olarak adlandırılır. Teşhis sonrasında tedavi bu tiplere göre yapılır.

Birinci göz tansiyonu ideal bir fonksiyona sahip gözün içindeki basıncın artması durumlarında görülen hastalıktır. Sibirya Kurdu, Samoyed, Bull Mastiff türlerinde birincil tip glokom tespit edilir. Bu daha çok ırkın yatkın olduğu hastalıklar sınıfındadır ve düzenli şekilde veteriner hekim kontrollerinin yapılması tavsiye edilir.

İkincil tip göz tansiyonu hastalığı da köpeklerde gözde oluşan yaralanmalara bağlı olabiliyor. Çeşitli yaralanmalardan kaynaklanan basınç artışı veya değişikliklerinde ikinci tipteki göz tansiyonu hastalıkları meydana gelir. Teşhis edilip tanının konulması ve tedavi edilmesinde ne kadar erken olursa köpeğin kaliteli yaşamı o derece devam eder.

Ancak tedavisi yapılmayan göz tansiyonu hastalıklarda tamamen işlevsel bozukluklar görülebilir ve görme kayıpları yaşanabilir. Sadece köpeklerde değil, pek çok evcil hayvan türünde görülebilen bir sağlık problemidir. Tonometre adıyla bilinen bir aletle köpeklerin göz tansiyonları ölçülür.

Şayet bu ölçüm sonucunda sıra dışı seviyeler görülürse hemen tedaviye veya ilaç takviyelerine geçilebilir. Zira basınç artması nedeniyle köpek gözündeki retina da veya optik sinirlerde çeşitli yapı bozuklukları ve hasarlar oluşabilir. Ve sonucunda körlük dahi görülebiliyor.

Göz içi basıncı, aqueous humor siliyer uzantıları sayesinde oluşabilir bir durumdur. Kanın direkt olarak süzülmesi olarak da tanımlanır. Bu eylem sonucunda meydana gelmiş bazı formların sıvı şeklinde göz boşluğunu doldurması olarak tanımlanır. Bu boşluklar elbette kornea ve iris boşluklarıdır.

Bahsedilen sıvının temel amacı retinayı beslemek, korneayı beslemek ve işlevsel özelliklerin sorunsuz şekilde devam etmesini sağlamaktır. Doğrudan köpeğin beslenmesine bağlı olarak ve vücudunun ihtiyacı olarak temel gereksinimdir. Bir köpeğin aldığı oksijeni de direkt olarak göz içindeki yapılara taşır.

Göz içindeki bu basıncı oluşturan sıvı kornea ve iris bölgelerine boşaltılır. Şayet bu üretim ideal seviyede yapılırsa yani göğüs içindeki tüm bölümlerin görevini düzgün şekilde yapması halinde emilim ve drenajı dengeli seviyede sürdürülmesi sağlanır.

Glokom

Köpeklerde Glokom Tedavisi Var mı?

Glokom tedavisi köpeğin hangi aşamada bağlı olduğuna ve ırkına göre karar verilerek yapılır. Veterinerin ön muayenesi sonucunda kan tahlilleri yatkın olduğu hastalıklar veya kullandığı ilaçlara göre ne tür bir program uygulanacağı köpek sahibiyle birlikte yapılan minik toplantı dahilinde belirlenebilir. Genellikle göz içi tansiyon hastalığının nedenleri de şöyle tanımlanır;

  • Göz içinde oluşabilecek iltihaplar, enfeksiyonlar ve drenaj açısını tıkanması.
  • Gözde sıvı emiliminin tam olarak yapılmamasına bağlı olarak görülebilir.
  • Köpeğin gözünde oluşabilecek tümörler, yaralanmalar ve lensin öne doğru düşmesine bağlı olarak glokom görülebilir.
  • Katarak buna neden olabilir ve ilerlemiş kataraktlarda kesin görülür.
  • Görüş lensinde zorlanmalar, yıpranma ve hasara bağlı olarak görülebiliyor.

Sağlıklı köpeklerde genellikle göz muayeneleri rutin şekilde yapılması halinde bir sorun olmadığı anlaşılır. Ayrıca bakım tavsiyelerine uyulması ve köpeğin göz bakımlarının da gerekli durumlarda yapılması düzenli şekilde sürdürülmesi çok çok önem taşıyor.

Göz içi basıncının oluşması optik sinirlerde doğrudan hasarlara neden olabiliyor. Şayet göz içi basınç artarsa hem deformasyon olur hem de retinadan gelen sinyaller beyine tam olarak iletilemez ve doğal olarak sinir ucu alışverişleri tam olarak yapılmadığı için görme gerçekleşmez.

Tedavi yönteminden önce sana bir de bu hastalığın belirtilerinden bahsedelim. Şayet senin de bir evcil hayvanın var ise veya bir köpek sahiplenmeyi düşünüyorsan mutlaka bu belirtilerin olup olmadığını incelemen ve olası görme kayıplarını önlemek adına da hızlı şekilde veterinere götürmen tavsiye edilir, işte göz basıncı sorunlarında görülebilir. belirtiler şöyledir;

  • Göz ağrısı ve göz kızarıklığı genellikle oluşur ve köpeğin davranışlarından bunlar anlaşılabilir.
  • Bakışları genellikle daha yorgundur ve kısarak bakar.
  • Kornea flu şekildedir ve köpekler genellikle ışıktan kaçınırlar.
  • Göz hareketleri yavaşlar ve göz kırpması daha zayıf sürdürülür.
  • Göz içinde hastalıklı bir yapı görünür ve özellikle beyaz kısımda damarlar daha belirgin hale gelir.
  • Gözlerde şişkinlik oluşur, görme sorunları baş gösterir.

Erken müdahale önemlidir. Görme ve göz kayıplarının oluşmaması için bu belirtileri gördüğünüz zaman doğrudan veterinere başvurman önemlidir. İnsanlarda olduğu gibi köpeklerde de göz tansiyonu ciddi hasarlara neden olabiliyor. Çoğu zaman tedavi için ilaç kullanabilmektedir ama genel olarak da ilerlemiş vakalarda operasyonlar uygulanır.

Glokom Olan Köpek Sahiplenilir mi?

Glokom olan bir köpek sahiplenir mi ya da glokom tedavisinden sonra yeniden görülebilir mi? Pek çok sınıf köpekte görülebildiği için çoğu zaman yavruluk dönemlerde bu hastalığın tespiti çok da mümkün olmayabilir. Ancak daha sonradan yine görme bozuklukları veya göz tansiyonları olabilir. Bu süreçte onları ihmal etmeden bakman veterinere götürmen ve gerekirse ameliyatlarını üstlenmeden söz konusu olabilir.

Bu tamamen sahipleneceğin cinse bağlı olarak veya senin hayvanlara bakış açına bağlı olarak değişebilir bir durumdur. Ancak göz tansiyonu sorunu olan ırklar veya görme problemi sabit olan bir köpek çok fazla sahiplenilmez. Genellikle bu tür hastalıkları olan köpeklerin çiftleşmesine izin verilmez. Sonraki nesillerin daha sağlıklı olması planlanır.

Göz içi basınç bozukluklarında uygulanan ilaç tedavisi genellikle yaygın tekniktir. Basıncın normal seviyeye getirilmesi için hekimin önerdiği dozlara mutlaka uyulmalı ve topikal ilaçlar ihmal edilmeden öğünlerine göre verilmelidir. Ayrıca muayene sonrası kontrollerde ihmal edilmemesi gerekir.

Siklokriyoterapi, glokom görülen köpeklerde uygulanan bir müdahaledir. Göz içindeki sıvının birikmesini önlemek adına doğrudan hekimler tarafından hücrelere müdahale yöntemiyle yapılır. Erken tanı konulduğunda işe yarayan bir çözümdür.

Glokom hastası olan köpeklerde diğer uygulanan bir tedavi yöntemi de elbette ameliyatlardır. Erken teşhis ve tedavi yapılmamış veya ciddi seviyede hastalık görülüyor ise genellikle hasta köpek ameliyata alınır. Özellikle optik sinirin hasar görmesi ve korneanın anında tamir edilemeyeceği durumlarda ilaç ve sıvı çekimi müdahalelerinin yetersiz kalacağı durumlarda ameliyat söz konusu olabilir. Genellikle protez ile doldurma yapılır.

Glokom Olan Köpek İyileşir mi?

Glokom tedavisi uygulanan bir köpek kısa süre içerisinde iyileşebilir ancak bahsettiğimiz gibi erken teşhis ve tedavi yönteminin başarılı olmasına bağlı olarak değişebilir. Ameliyat sürecini geçmiş bir köpekte genellikle göz çıkartılıp yerine dolgu koyulduğu için protezi bir göz olduğu için tam manasıyla iyileşme söz konusu olmayabilir. Bu tür hastalıklarda görme kayıpları kaçınılmaz olabiliyor.