Minyatür Schnauzer ırkının atalarının soyunun 1500lere kadar dayandığı biliniyor. Bu ırkın özellikle bir dönem Avrupa şehirlerinde oldukça büyük sorunlardan olan sıçan sayısındaki artışa karşı aktif bir silah olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Atik yapısı ile farelerin yakalanmasında tereddüt etmeden harekete geçebilmektedir. Bu ırkın temel gen stoku incelendiği zaman özellikle Continental kısmının baskın geldiği görülüyor.
German Spitz ırkının bilhassa Taş Devri’nde yaygın olarak görülen Turba köpekleri ile akrabalıklarının bulunduğu bilinmektedir. Torfhund olarak da tanımlanmaktadır. Uzun yıllardır insanlar ile yakın ilişkiler içerisinde olan bu ırk dikkat çekici bir av yeteneği sergilemektedir. 1899 yılında ırkın standart hale getirilmesi için çaba sarf edilmeye başlanmıştır.
Puli ırkının Macarların bölgeye getirdiği arazi kabiliyeti oldukça yüksek olan ırklardan biri olduğu düşünülmektedir. Gen haritası içerisinde hem Asya hem de Avrupa ırklarının çok önemli bir yere sahip olduğu fark edilmektedir. Köpeklerin içgüdülerinin bir bölgeye hakim olma konusunda çok önemli bir yeri mevcuttur. Sadece Balkanlarda değil küçükbaş hayvancılığın yaygın olduğu farklı Avrupa ülkelerinde de varlığını sürdürmektedir.
Bolognese İtalya’nın en sevilen ve en bilinen ırkları arasında yerini almaktadır. İtalya’da bilhassa güzelliğe verilen önemin arttığı Rönesans döneminde bilinirliğinin ve popülerliğinin kat ve kat arttığı görülmektedir. Hatta kraliyet aileleri arasında gönderilen ve özellikle büyük de bir beğeni uyandıran armağanlar arasında yerini almıştır. Medici ailesi birçok kişiye bu ırkı hediye olarak göndermiştir.