Dutch Smoushond ırkının ortaya çıkma sürecinde özellikle Schnauzer etkisinin bariz olduğu düşünülmektedir. Bilhassa o dönemde yaygın olarak görülen sıçanların avlanması konusunda atik yapısı ile beklenmedik bir performans sergilemektedir. Bu ırkın bilhassa İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük yara aldığı ve varlığının da ciddi şekilde tehlikeye girdiği anlaşılmaktadır.
Havanese ırkının Barbichon ile akrabalığı olduğu düşünülmektedir. Özellikle Avrupa’dan gelen küçük köpek ırkları ile yerli köpeklerin melezlenmesi sonucunda ortaya çıkan ırklardan biri olduğu düşünülmektedir. Irkın 1950li yıllarda Küba’da yaşanan iç karışıklıklar nedeni ile büyük sorunlar ile karşılaştığı ve yok olma sorunu ile sınandığı görülmektedir.
Mountain Feist ırkının Amerika’nın simge köpekleri arasında yer almaktadır. Bu ırkın fare avcısı olan İngiliz köpeklerinin henüz Amerika’ya getirilmesinin öncesinde de bölgede varlığını sürdürdüğü düşünülmektedir. Hatta yazılan edebiyat eserlerinde bu türe referans veren ifadeler yer bulmaktadır. Amerikan İç Savaş döneminde varlıkları zarar görse de yaşamlarını sürdürmektedirler.
Norfolk Terrier ırkı geniş ahırlarda yaşayan ve büyükbaş-küçükbaş hayvanları rahatsız eden haşereleri yemek için yetiştirilmiştir. Sadakati ve bilinirliğinin çok yüksek seviyede olması ile en sevilen ırklar arasında kendini göstermektedir. Irkın genetik yapısında Border Terrier ile melezleme sonucunda ortaya çıktığı iddia edilmektedir. Aynı zamanda İrlanda Terrier ırkının da gen havuzunda katkı sahibi olduğu biliniyor. Bu ırkın temel belirleyici özelliği ise kulaklarının düşük yapıda olmasıdır.