Ten rengi ve beyaz renkli köpekler genetik yapı bakımından oldukça detaylı incelemelere tabi tutulmaktadır. Genetik yapıları ve kürk yapılarına ilişkin bilinmesi gereken hususları inceledik.
Ten rengi ve beyaz renkli köpekler genetik harita bakımından incelemeye alındığı zaman bu köpeklerin tarihi bağlamda kurtlar ile akrabalığı olduğu savunulmaktadır. Köpeklerin evcilleştirilmesinin hemen öncesinde köpeklerde meydana gelen genetik değişimler konusunda çok dikkatli olunması gereken bir dönem geçirilmiştir: buzul çağı. Büyük bir olasılık ile köpeklerin kurtlar ile çiftleşmesinin sonrasında beyaz renkli köpeklerin dünyaya geldiği düşünülmektedir. Köpeklerin de kurtların da o atalarının dünya üzerinde yaşamını sürdürmediği ve soylarının tükenmiş olması da dikkat çeken hususlardandır. Soyları tükenmiş olsa da şuan dünyadaki beyaz köpeklerde her iki tarafın da genetik izlerine rastlamak mümkündür.
Ten rengi ve beyaz renkli köpekler genetik özellikler bakımından incelenirken tüm köpeklerin renk pigmentlerine dair bir fikir sahibi olunması gerekiyor.
- Köpeklerde temel manada 2 farklı renk belirleyici unsur bulunmaktadır; eumelanin ve phaeomelanin.
- Koyu renklerin belirlenmesi sırasında eumelanin ön planda kendini göstermektedir. Daha açık renklerin ve mutasyona daha çaık olan unsurların ön planda olması ise phaeomelanin ile alakalıdır.
- Köpeklerde genetik unsurlar incelendiği zaman sadece tüy renkleri üzerinde değil aynı zamanda burun ve patiler de dahil olmak üzere birçok yerin renginde bu etmenlerin belirleyici rol üstlendiği anlaşılmaktadır.
Ten rengi ve beyaz renkli köpekler ve diğer köpeklerde yaşanan mutasyonların dikkate alınması ve istatistiklere dahil olması için devamlılığını sürdürmesi gerekir. Sadece bir kere ortaya çıkan resesif genlerin ayrı bir ırk örneği olarak ele alınması mümkün olmayacaktır. Tam da bu nedenle mutasyonlu olan ırkın daha sonrasında aynı özellikleri sergileyen yavrusunun olması kayda değer bir gelişmedir.
Köpeklerde genetik haritalandırma yapılırken tek renk olan köpekler hakkında yapılan araştırmaların bir sonuca varmasının kırçıllı ya da shaded yani gölge gibi bir geçişe sahip olan hayvanlara göre daha kolay olduğu tespit edilmektedir. Renk değişimleri ve çok daha fazlasına ilişkin detaylı bir inceleme yapılması gerekecektir. Köpeklerin genel genetik haritalarına dair inceleme yapıldığında birçok değişkenin renkler üzerinde etki sahibi olduğu; geçirilen ani hastalıkların dahi köpeklerin genetiği üzerinde büyük bir etki sahibi olabildiği bilinmektedir. Tüm bu hususlar göz önünde bulundurularak gen haritaları hazırlanıyor.
Köpeklerde yapılan melezlemeler sonucunda hem tüy kalitesinin hem de tüy renklerinin değişimi hedeflenebilmektedir. Fakat yapılan bu değişimlerin köpekler üzerinde çok farklı alanlarda olumsuz etkileri olabiliyor. Örneğin kürk konusunda istenen performans elde ediliyor olsa da köpeklerde agresiflik gibi sorunların baş göstermesi mümkün olabilmektedir. Her bir unsur göz önünde bulundurularak melezleme çalışmalarının sadece profesyonel merkezler tarafından yapılması çok daha mantıklı olacaktır. Hatta köpeklerde genetik yapının bazı ırklarda bozulmasının başlıca nedeni kontrolsüz çiftleşme ve sorumsuz bir biçimde yapılan çiftleşme çalışmalarıdır.
Köpeklerde tüylerin rengini belirleyecek olan pigmentlerin üretilmesinden görevli olan merkez MITF genomu tarafından kontrol altına alınabilmektedir. MITF genomunun baskın olması durumunda köpeklerin kürklerinin koyu renkte olması mümkün değildir. Bu genom pigment oluşumunu baskıladığı için daha açık renklerde bir kürk yapısı kendini gösterecektir. Köpeklerin gen yapısına dair yapılan incelemelerde sadece bir genomun baskın olması durumunun dahi, tüm tüy yapısını direkt olarak etkileyebilecek nitelikte olması dikkat çeken hususlar arasındadır.
MITF de bunlardan bir tanesidir. Yapılan genetik haritalandırmalarda pigmentler üzerinde yapmış olduğu baskı net olarak ispatlanmış durumdadır. MITF geni ile alakalı olarak dikkat çeken özelliklerden bir diğeri de bu genin baskın olması durumunda köpeklerin deri renginin pembe tonlarında olmasıdır. Deriye de sirayet eden bir pigment engelleyici özelliğinin olduğu görülmektedir.
Ten rengi ve beyaz renkli köpekler incelenirken genetik harita kapsamında ağız kısmında bulunan maske şeklinde olan renk geçişlerine ilişkin de çok dikkatli olmalısınız. Köpeklerin görünümünde en temel karakteristik özelliklerin başında gelmektedir. Bu temel karakteristik özellikler bakımından incelemeler yapıldığı zaman oldukça dikkat çeken bir verimli yapı kendini gösteriyor.
Köpeklerde ağız kısmında aynı bir maske izlenimi yaratan renk geçişlerinin Em geni tarafından ortaya koyulduğu düşünülmektedir. Farklı gen kombinasyonları ile de bu renk geçişi sağlanabildiği için kesin ifadeler henüz kullanılmamaktadır. Fakat şuana kadar yapılan araştırmalarda genel olarak ağızda bulunan maske gibi renk geçiş kısmının Em geni tarafından ortaya koyulduğu tahmin ediliyor.
Köpeklerde bazı ırkların en karakteristik özellikleri arasında kırçıllı görünüm kendini göstermektedir. Bu kırçıllı görünümün ortaya çıkma sürecinde etkin olan genom EG olarak tanımlanmaktadır. Fakat bazı köpeklerde sadece küçük bölgelerde kırçıllı geçişlerin olabildiği ve bu alanlarda EG geni dışında farklı mutasyonların da bu genetik duruma neden olabildiği anlaşılmaktadır. Yapılan genetik haritalarda yanlışlanma olasılığının minimum seviyeye çekilebilmesi için mikro testlere çok büyük önem verilmektedir.
Köpeklerin bir kısmında yer alan ee genomunun bulunması durumunda eşlik eden diğer genler ne olursa olsun bu gen haritası içerisinde koyu renkli kürk oluşumunun mümkün olmayacağının da altı çizilmelidir. Genetik haritaya ilişkin yapılan incelemelerde ee çekinik geninin ortaya çıkması durumunda tüylerin genel manada açık renk olmaya eğilim gösterdikleri bilinmektedir. Gen haritalandırma tekniklerine ilişkin incelemeler yapılmaya ve alanda gelişim kaydedilmeye devam etmektedir. Bu durumun en temel nedenlerinin başında kesinlikle data sayısının yüksek olması gelmektedir. Ele alınan datalar ne kadar büyük çeşitlilik arz ederse, genetik değişimleri tespit etme adına yakalanacak olan fırsatlar da o kadar yüksek olacaktır.
Köpeklerde kürk rengi üzerinde açıcı hafifletici bir etkiye sahip olan unsurlardan diğer ikisi de B ve D olarak karşımıza çıkmaktadır. B ve D genetik sistemi kapsamında incelemeler yapıldığı zaman bu genetik unsurlara sahip olan hayvanların kürk yapılarında genel manada ton açılmalarının ön planda olduğu anlaşılmaktadır. Köpeklerin genetik yapısında yapılan değişimlerde bu genin açık renkli köpeklerin daha popüler olması ile beraber yaygınlaştırılması için çalışmaların yapıldığı da görülmektedir.
Köpeklerde bu genetik aktarımların sorunlara sebebiyet vermemesi için hem hastalıkların hem de diğer olumsuz genetik geçiş olasılıklarının göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bir köpeğin koyu renkli bir kürkünün olması durumunda bu kürk üzerinde açıcı etkiye sahip olan diğer genomlardan biri de TYRP1 olacaktır. Genomların listelenmesi ve etkilerine ilişkin net verilere ulaşılması için büyük çaba sarf edilmektedir.
Ten rengi ve beyaz renkli köpekler genetik yapı bakımından tüy sağlığına ilişkin hassasiyet gösterebilirler. Genel yapıda ani bir bozulma ya da değişim meydana geldiği zaman direkt olarak uzmanınıza danışmalısınız. Örneğin doğuştan bazı köpeklerin derilerinin rengi siyah olabilmektedir. Bazı köpeklerin ise zaman içerisinde vücutta biriken enfeksiyon nedeni ile deri renklerinde değişim söz konusu olabiliyor. Bu tür durumlarda zaman kaybetmeden durumu anında veterinerinize bildirmelisiniz. Var olan sorunun anında tespit edilmesi için çok büyük önem arz etmektedir.
Köpeklerde gen mutasyonlarının bazı durumlarda olumsuz sonuç verebileceği de b iliniyor. Örneğin aynı genetik rahatsızlığa yatkınlığı olan köpeklerin çiftleştirilmesi durumunda doğacak olan yavruların bu rahatsızlığı taşımasının olasılığının çok daha yüksek seviyede olduğu da bilinmektedir. Bu nedenle genetik haritanın incelenmesi konusunda çok dikkatli olmanız gerekmektedir.
Köpeklerin genel sağlık durumlarına ilişkin genetik sapmalar nedeni ile tüy renklerinde de değişimler yaşanabilir. Örneğin siyah renkli bir köpeğin yine siyah renkli bir köpek ile çiftleşmesinin sonrasında ortaya çıkacak olan yavrunun genetik bir deformasyon nedeni ile farklı renkte olması söz konusu olabilmektedir. Durum sadece hayvanlara özgü değildir. İnsanlarda da ve tüm memelilerde de aynı durum söz konusu olmaktadır.
Ten rengi köpeklerin genetik yapısında yaşanan değişimlerin bir kısmının insanların melezlendirme projelerinin ürünü olduğu bilinmektedir. Bu melezlendirme durumuna ilişkin dikkate alınması gereken hususların başında kesinlikle raporların paylaşım sorunu gelmektedir. Yeni ırkların ve kürk renklerinin üretildiği bazı seçici çiftleştirme safhalarına ilişkin raporların uzmanlar ile ve araştırmacı ekipler ile paylaşılmaması nedeni ile gen hartalarının çıkarılmasında büyük aksaklıklar yaşanabilmektedir.
Özellikle 1800lerin sonunda ve 1900lerin başında Fransa, İngiltere ve Amerika’da hayvanlar üzerinde yapılan seçici çiftleştirme çalışmalarının büyük bir popülerlik kazandığı anlaşılıyor. Çalışmaların bir kısmının raporları erişilebilir olsa da bir kısmına ulaşmak mümkün olmuyor. Bu durum da özellikle gen haritasının çıkarılması ve mutasyonun hangi neden ile meydana geldiğinin belirlenmesinde sorun üretebilmektedir.
Köpeklerde kürk yapısında meydana gelen mikro kopmalar da dikkate alınarak bazı özel köpek cinsleri incelemelerin daha dikkatli yapılması gerekmektedir. Bu köpek ırklarının başında Loci kategorisi gelmektedir. Aynı anda birkaç farklı tonu barındıran köpeklerde renklerlin hangi değişkenlere göre farklılık arz ettiğinin belirlenmesi için çok boyutlu biyolojik araştırmalar yapılmaya da devam edilmektedir. Gen değişim süreci hakkında bilgi sahibi olunurken bazı kadim köpek ırklarının sanat eserlerinde resmedildikleri halleri ile alakalı da incelemelerin yapılması mümkün kılınmaktadır.
Köpeklerde yüzyıllar içerisinde saptanabilen hangi görsel değişimlerin yaşanabildiğini anlamak adına faydalı olacaktır. Köpeklerin direkt olarak fenotip çalışmaları için yardımcı branşlardan biri olduğu anlaşılmaktadır. Bilhassa Avrupa’da 1400lerden bu yana önemli ailelerin hane resimlerinde köpek ırklarının da resmedildiği görülmektedir. Biyolojik dataların yanı sıra ele alınabilecek olan sosyal datalar arasında dikkat çekmektedir.