Bull Terrier genetik soy geçişleri içerisinde İngiliz Terrier ile Bulldog melezlemesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Daha sonrasında 1900lü yıllarda melezleme aşamasına Staffordshire Bull Terrier de dahil edilmiştir. 1930lu yıllarda köpek standart kazanmış ve birçok kulüp tarafından da dikkate alınmış ve tanınmıştır.
Castro Laboreiro Dog ırkının genetik harita bakımından Rafeiro Alentejano ile benzerlik gösterdiği düşünülmektedir. Bu ırkın henüz tam olarak genetik haritası çıkarılmasa da uzun yıllardır insan hayatı ile iç içe oldukları bilinmektedir. Hayvanların korunması sırasında adeta sürünün muhafızlığını üstlenen köpek ırkları arasında yerini almıştır.
Afrika’da kadim mağara duvar resimlerinde en sık rastlanan ırklar arasında yer alır. Bu figürler ne kadar uzun yıllardır insan yaşantısı ile iç içe olan bir tür olduğunu bir kere daha yansıtmaktadır. Afrticanis özellikle Nil Deltası’nda yaygın olarak görülmektedir. Yapılan araştırmalarda Milattan Önce 4700e dayanan bir geçmişe sahiptir.
Ca De Bou Katalonya’da varlığını sürdüren o yöreye özgü Bulldog ırkının bir temsilcisi niteliğindedir. Aynı zamanda Mayorka ‘ya özgü Mastiff olarak da anılmaktadır. İspanyol Adalarına özgü olan ırklar ile İngiliz Bulldog ırkının melezlenmesi ile oluşan köpek ırkları arasında yerini almaktadır. Özellikle boğalar ile köpeklerin dövüştürüldüğü şiddet içerikli oyunlarda sıklıkla rol almıştır.