Bloodhound özellikle Akdeniz coğrafyasında varlığını sürdüren ırklar arasındadır. Üçüncü yüzyıldan günümüze kalan bilgilere bakıldığında bu ırktan söz edildiği ve varlığının doğrulandığı da anlaşılmaktadır. Cinsin özellikler bakımından en yüksek seviyeye taşınmasının ise Avrupa Coğrafyasında yapılan melezlemeler ile meydana geldiği biliniyor.
Bruno Jura Hound özellikle engebeli arazilerde sergilemiş olduğu uyumlu tavır ile varlığını sürdürmüştür. Genetik yapısına bakıldığı zaman Chien Saint Hubert Hound ile aralarında bir akrabalık olduğu düşünülmektedir. Jura Dağları temelli yaşamını sürdüren bu ırkın Avrupa’nın en bilinen ırklarından olan Bloodhound ile de yakın akraba olduğu bilinmektedir.
Afrika’da kadim mağara duvar resimlerinde en sık rastlanan ırklar arasında yer alır. Bu figürler ne kadar uzun yıllardır insan yaşantısı ile iç içe olan bir tür olduğunu bir kere daha yansıtmaktadır. Afrticanis özellikle Nil Deltası’nda yaygın olarak görülmektedir. Yapılan araştırmalarda Milattan Önce 4700e dayanan bir geçmişe sahiptir.
Ca De Bou Katalonya’da varlığını sürdüren o yöreye özgü Bulldog ırkının bir temsilcisi niteliğindedir. Aynı zamanda Mayorka ‘ya özgü Mastiff olarak da anılmaktadır. İspanyol Adalarına özgü olan ırklar ile İngiliz Bulldog ırkının melezlenmesi ile oluşan köpek ırkları arasında yerini almaktadır. Özellikle boğalar ile köpeklerin dövüştürüldüğü şiddet içerikli oyunlarda sıklıkla rol almıştır.