Newfoundland ırkını diğer köpek ırklarından ayıran en temel özelliğin kesinlikle muhteşem bir yüzücü olmasından ileri geldiği anlaşılmaktadır. Bu ırkın çok ilginç şekilde arama kurtarma ekiplerinin vazgeçilmez parçalarından biri olduğu görülüyor. Bu alanda eğitilmeye çok uygun olan köpeğin ayak kısımlarının yüzmeye oldukça elverişli olması en temel avantajdır.
Pug Çin İmparatorluğu’nda en sevilen ve kraliyet köpeği olarak da anılan ırklar arasında yerini almış durumdadır. Uzak Doğu Hükümdarlarının sıklıkla tercih ettiği hareket kabiliyeti ile dikkat çeken ırklar arasında kendini göstermektedir. Bu ırkın özellikle gelişimindeki dönüm noktası Hollandalı tüccarların ırkı alarak Avrupa’ya numuneler getirmesi olmuştur. Bu şekilde Avrupa’da yaygınlık kazanmış günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
Alopekis Pro Helenistik dönem denildiği zaman akıllara gelen ilk ırklardan biri olmaktadır. Teselya Bölgesi’nde bulunan Paleolitik Dönem kalıntılarına bakıldığı zaman Alopekis izlerine yaygın şekilde rastlanmaktadır. Alopekis kelimesinin etimolojik kökenine bakıldığı zaman Küçük ve Tilkiye Benzer anlamlarının ortaya çıktığı görülür. Bu türün Tüysüz Anadolu Köpeği gibi bazı alt ırklarının maalesef ki yok olduğu bilinmektedir.
Norrbottenspets ırkı Bothnia bölgesinde yaygın şekilde rastlanan ve genetik haritasında Spitz ırkının da çok önemli yer bulduğu köpeklerin başında gelmektedir. Avcılık ve toplayıcılık zamanından bu yana insanlar ile iç içe bir yaşantıya sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu durum görevlendirme ve itaat konusunda türe büyük bir katkı sağlamaktadır. Samur ve sansar gibi hayvanların yakalanmasında avcılara en yoğun şekilde katkısı dokunan ırklar arasında yerini almıştır. Bu denli yoğun bir tarihi geçmişe sahip olmasına rağmen tescillenmesi 1967 senesini bulmuştur.