Siyah ve beyaz renkli köpekler ve genel genetik yapıları üzerinden analizler incelenmiştir. Köpeklerin DNA yapıları ve bunların kürkleri üzerinde göstermiş oldukları etkiye dair detaylara ulaşabilirsiniz.
Siyah ve beyaz renkli köpekler kategorisinde siyah köpeklerin ortaya çıkışında temel olarak eumelanin genomunun etki sahibi olduğu bilinmektedir. Bu genomun en temel renklerin oluşmasında etkin olduğu bilinmektedir. Koyu renkli olan köpeklerin gelişim safhasında yapılan araştırmalarda eumelanin etkisinin en yüksek noktada olduğu tahmin edilmektedir. Siyah ve beyaz renkli köpekler ile alakalı incelemeler yapıldığı zaman özellikle insan eli ile yapılan seçici çiftleştirme adımlarının genetik değişim süreçlerinde çok büyük etki sahibi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu seçici genetik çiftleştirme adımlarına ilişkin raporların yayınlanmaması genetik bilimcilerin işlerini zorlaştırmaktadır. Yayınlanan raporlar sayesinde hangi çift ile hangi çiftin bir araya getirildiği ve nasıl bir içerik oluşturulduğuna dair bilgilendirmeler yapılmaktadır. 1900lerin başında oldukça büyük trendlerden biri olan köpek melezlemelere ilişkin profesyonel raporlara ulaşmanın oldukça zor olması sorun yaratan temel kıstaslar arasında kendini göstermektedir.
Siyah ve beyaz renkli köpekler kategorisinde açık renkli köpeklere ilişkin incelemeler yapılırken özellikle son araştırmalarda Aguti proteini hakkında net verilere erişilmiştir. Aguti proteininin özellikle açık renkli köpeklerde baskın olarak yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu proteinin bulunmadığı ya da çekinik olduğu köpeklerin genelde siyah ya da siyahın alt tonlarında kürk rengine sahip olacağı tahmin edilmektedir.
Aguti proteini hakkında yapılan araştırmaların büyük bir kısmı Bern Üniversitesi’nde yürütülmüştür. Bern Üniversitesi’nde yürütülen bu çalışmada özellikle açık renk kürk yapısına sahip olan köpeklerde sinyal protein görevi gören Aguti’nin dikkat çekici yapısından bahsedilmektedir. Genetik bilimciler her rengin sinyal proteinlerinin neler olduğu ve hangi genomlar üzerinden işleme alındığı konusunda araştırmalar yapmaya devam etmektedir.
Siyah ve beyaz renkli köpekler hakkında TYRP1 genetik alt birimine ilişkin de veri sahibi olmalısınız. Biri köpeğin siyah olması durumunda TYRP1 genetik yapısının ana etkisi renklerin daha açık bir tona kavuşması olacaktır. Bu genetik yapı sayesinde kahverenginin hem kürk kapsamında hem de patilerde ve burun kısmında kendini gösterdiği fark edilmektedir. Bu genomun göz rengi üzerinde de etki sahibi olduğu kanıtlanmıştır. Köpeklerin B genomunu taşıması durumunda siyah olan göz genetik yapısının açık kahverengiye doğru değişim gösterdiği açıklanmıştır. Bu konuda yapılan genetik dizilim incelemelerinin yanlışlanabilirliğinin büyük ölçüde azaltılması için mikro testler uygulanmaya devam etmektedir. D genomunun ön planda olması durumunda da burun ve gözler üzerinde açık tona doğru sevk edici bir etki kendisini göstermektedir.
Siyah ve beyaz renkli köpekler hakkında dikkat çekici olan hususlardan bir diğeri de siyah köpekler ile mavi renkteki köpeklerin aynı genetik sisteme sahip olmalarıdır.
- Irklar arasında nadir görülen unsurlardan olan mavi kürk renginin temel olarak siyah rengin farklı alt genomların etkisi ile maviye çalan bir hal alması ile ortaya çıktığı bilinmektedir.
- Mavi denildiği zaman akla ilk olarak gümüşilik gelmelidir. Bu noktada aklımızda beliren sıradan bir mavi olmayacak sadece siyahın içerisinde mavi yansımaların olduğu bir kürk tonu sizi karşılayacaktır.
- Eumelanin genomunun etkin olduğu köpeklerde meydana gelen bu mavi tüylerin bir ek seçilim sonrasında meydana geldiği kendini göstermektedir. Mavi kürk renginin köpeklerin fenotipi üzerinde yoğun etkiye sahip olan alt genomlardan etkilendiği tespit edilmiştir.
- Aynı zamanda tam olarak genom ismi vermek gerekirse EE ve Ee genomlarının mevcut olduğu köpeklerde mavi rengin ortaya çıkması ve siyahın bir tonu olarak mutasyona uğraması söz konusu olabilmektedir.
Siyah ve beyaz renkli köpekler ve alt ırklara dair meydana gelen değişimler ile alakalı olarak bir sorun yaşanmaması için çok donanımlı bir ara yüzün geliştirilmiş olduğu fark edilmektedir. Son senelerde mavi ve gümüşi köpeklere gelen ilginin artması ile beraber siyah köpeklerin üzerinde yapılan gen çalışmalarının büyük oranda yoğunluk kazandığı anlaşılmaktadır.
Köpeklerin tüy renkleri üzerinde etki sahibi olan unsurların aynı zamanda burun ve göz üzerinde de etki sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumun meydana gelen genetik değişikliklerin sadece kürkleri etkileyecek yapıda olmadığı çok daha geniş bir fenotip etkileme kapasitesinin mevcut olduğunun da altının çizilmesi gerekmektedir.
Siyah köpekler ile kahverengi köpeklerin genetik bakımından birbirleri ile oldukla yakın ilişkide olduğu bilinmektedir. Köpeklerin genetik yapısında kahverengi kürk genomları incelendiği zaman başta b olmak üzere bunun alt genomları olan bs, bc, bd ve son olarak baus genomunun ön planda olduğu bilinmektedir. Siyah ile beyaz tüy yapılarının genomları arasında büyük farklılıklar söz konusu olsa da kahverengi ve siyah arasında çok büyük bir genetik ayrım olmadığı fark edilmektedir. Köpeklerde yaşanan gen değişikliklerinin birçok farklı neden ile ortaya çıkabildiği biliniyor.
Beyaz ve açık renkli köpeklerin genetik yapısı incelenirken MITF genomu hakkında da bilgi sahibi olmanız gerekmektedir. Bu genomun köpeklerde tüylerin renklerinin belirleyicisi olan pigmentlerin üretim merkezini baskı altına aldığı bilinmektedir. MITF pigment üretimini engeller nitelikte olduğu için bu genomun baskın olduğu köpeklerin tüylerinin çok daha açık renkte olması beklenmektedir. Köpeklerde renkleri belirleyen birçok farklı değişken vardır. Bu değişkenler arasında MITF en yaygın ve geçerli etkiye sahip olan genomlar arasında kendini göstermeye devam etmektedir. Bu genomun baskın olduğu köpeklerde ten renginin de oldukça açık renk olduğu ve hatta pembeye çalan bir tonda olduğu da görülüyor.
Köpeklerin deri renklerine dair de dikkatli olmalısınız. Deri renkleri ve kürk renkleri aynı genomlardan etkilenmektedir. Fakat bu aşamada istisnai olan bazı örnekler de mevcuttur. Örneğin Alaska köpeklerinin tüyleri beyazken deri renklerinin siyah olduğu tespit edilmiştir. Bu köpeklerin çevresel manada bir evrimleşme geçirdiğini iddia eden uzmanlar vardır. Köpeklerin zaten hali hazırda kısıtlı olan güneş ışınlarından olabildiğince yüksek verimlilik ile istifade edebilmesi için ortaya koyulan çaba olarak da tanımlanabilmektedir. Çevresel faktörlere dayanarak köpeklerde meydana gelen genetik değişikliklerin oldukça uzun bir zamana yayıldığı anlaşılmaktadır.
Genetik alanda yaşanan değişimler ile alakalı olarak köpeklerin ani bir şekilde ortaya çıkan rahatsızlıklarının kürk yapıları üzerinde olumsuz etkiye sahip olabildikleri bilinmektedir. Genetik alanda yaşanan değişimler ile alakalı olarak dikkate alınması gereken bir diğer hususun da özellikle insanların köpek ırkı yaratma isteklerinin temel oluşturduğu bilinmektedir. Köpeklerde hem sağlık sorunlarının minimum seviyeye indirilmesi hem de kürk yağılarında değişime gidilmesi için farklı melezlemeler yapılmaktadır. Bu farklı melezlemeler ile alakalı olarak çok hassas davranılması gerekmektedir.
Beyaz ve açık renkli köpeklerin ortaya çıkış sürecinde çaplar önce kurtlar ile yaşanan çiftleşmelerin büyük bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Köpeklerin ataları ile kurtların ataları arasında yaşanan bu çiftleşmenin özellikle dikkate alınması gereken boyutu her iki ırkın da ataları şuanda yeryüzünde bulunmasa dahi, genetik birleşmenin etkisinin hala nesilden nesle aktarımının devam etmesidir. Köpeklerde bir sorun yaşamadan erişim sürecinin tamamlanması için büyük bir önem arz ettiği unutulmamalı, genomların süreç içerisinde nasıl bir değişime tabi olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Genetik olarak farklı yavruladığına inandığınız köpekler hakkında uzmanları bilgilendirmek de sürece katkı sağlayacaktır. Ülkemizde gen denetimlerdi ile alakalı en temel sorunların başında data sayısının sınırlı olması gelmektedir. Bu data sayısının sınırlı olmasının özellikle sorun yarattığı hususların başında genetik eğilimlerin anlaşılmasının zorlaşması gelmektedir.
Köpeklerinizde mutasyonlu yavruların doğruluğunu ve bunun yavrular arasında geçişinin de mevcut olduğunu bir kereye mahsus olmadığını tespit ettiyseniz durumu anında konunun uzmanlarına bildirmeniz gerekmektedir. Mutasyonlarda sadece bir kere ortaya çıkan istisnai durumun bir ırk olarak hesaba katılması mümkün olmayacaktır. Öncelikli olarak ortaya çıkan yeni ırkın standartlarının belirlenmesi gerekmektedir. Standartların belirlenmesinin sonrasında kulüpler tarafından tanıma sürecine geçiş yapılacaktır.
Köpeklerde yaşanan çevresel koşullara uyum değişimleri hakkında en temelde karşılaşılan sorun bu değişimlerin çok uzun yıllara yayılması ve gözlenebilmesinin neredeyse imkansız olmasıdır. Gözlem ancak toplanan datalar üzerinden yapılabilmektedir. Bu toplanan datalar ile alakalı olarak dikkat edilmesi gereken hususlardan bir diğeri de kesinlikle çevresel faktörlerin yarattığı değişimlerin genetik çerçevesinin belirlenmesidir. Genetik bilimcilerin bu çerçeveyi belirlemek amacı ile oldukça farklı datalara göz attığı ve örneklemler topladığı da bilinmektedir. Ülkemizde de son senelerde genetik çalışmalara ilişkin verilen önem artış göstermektedir.
Biyolojik anlamda köpeklerin türlerine ilişkin yaşanan sorunlar ülkemizde son dönemlerde zirve noktasına çıkmıştır. Bunun ana nedeni yerel türler olarak bilinen türlerin dahi kontrolsüz çiftleşme nedeni ile genetik özelliklerinin değişime uğramasıdır. Tahrip edilen türlerin başında çatal burun gelmektedir. Av sırasında sergilemiş olduğu performans ile harikalar yaratan bu hayvanın kontrolsüz çiftleşme nedeni ile genetik yapısında büyük değişimler yaşanmıştır. Korunamayan Türklerde değişen ve kalitesini yitiren ilk unsur da kürk yapısı olmaktadır.
Korumanın sağlanamaması nedeni ile safkan çatal burunun ülkemizde oldukça sınırlı sayıda olduğu düşünülmektedir. Neyse ki yaşanan bu kötü tecrübeden ders çıkarılarak özellikle Karadeniz Bölgesi’ne has olan ırkların korunmasına ilişkin çalışmalar başlatılmıştır. Irkların tüy özelliklerinden deri özelliklerine kadar farklı birçok alanda incelemeleri yapılmıştır. Standartların belirlenmesi köpek cinslerinin koruma altına alınması ve genetik yapılarına ilişkin detayların saptanması ırkın korunması için önem arz eder.