Krem renkli köpekler hakkında genetik inceleme yapılırken dominant ve resesif genler hakkında bilgi sahibi olunması gerekir. Sizin için tüyler ve genetik yapıya dair detayları derledik!
Krem renkli köpekler sempatik ve asil yapıları ile göz doldururken bu genetik durumun nasıl ortaya çıktığına ilişkin hala soru işaretleri yerini korumaktadır. Köpekler arasında genel olarak koyu renklerin ön planda olduğu yapılan araştırmalarda da kanıtlanmıştır. Bu nedenle genetik bilimcilerin beyaz köpeklere olan ilgisinin soru işaretlerini gidermek adına çok daha ön planda olduğu fark edilmektedir.
Krem renkli köpekler kapsamında bazı farklı genetik mutasyonlar kendini göstermektedir. Krem rengi ve beyaz rengin oluşması sırasında bilinmesi gereken hususlardan bazıları;
- MITF genetiğinin baskın olması durumunda kürk oluşumunda pigment üretimi durdurulmaktadır. Pigment üretimi durdurulduğu için hem tüy renginin hem de ten renginin koyulaşma olasılığı ortadan kalkmaktadır.
- Anlaşıldığı üzere her zaman üretilen genetik unsurlar ile değil aynı zamanda baskı altına alınan ve üretilmesi engellenen genetik unsurlar ile de kürk renginin büyük oranda belirlendiği fark edilmektedir.
- Krem rengi köpeklerde de MITF baskın olduğu için pigment gerektiren kürk yapılarının ortaya çıkması mümkün olmayacaktır. Bu hesaplamalar da göz önünde bulundurulduğu zaman pigmentli bir kürk yapısına sahip olan köpeklerde MITF yapısının daha çekinik olduğu anlaşılmaktadır.
Bu genetik unsurlar incelendiği zaman köpeklerin kürk yapılarının dahi ne derece karmaşık belirleme işlemleri sonrasında tespit edilebildiği bir kere daha anlaşılmaktadır. Genetik çalışmaların nihayete erdiğini söylemek bu nedenle mümkün olmayacaktır. Irklar sürekli olarak denetimlerden geçirilmekte ve tüy yapılarına dair incelemeler devam ettirilmektedir.
Krem renkli köpekler ve üzerinde bulunan renk geçişlerinin belirlenmesinde E allel geni yanı sıra K ve A da söz sahibi olmaktadır. Tüyün renginin E tarafından belirlenmesinin sonrasında renk geçişlerinin nelerde farklılık arz edeceğine ilişkin belirlemelerin ise A ve K genetik yapısının çerçevesinde olduğu tespit edilmektedir. Genetik çalışmalar konusunda vücutta meydana gelen gri ya da sarı geçişlerin anlamlandırılması konusunda hala zorlukların söz konusu olduğu ve çalışmaların bu alanda geçerliliğini devam ettirdiği bilinmektedir.
Krem renkli köpekler genetik yapı bakımından incelenirken E allel gen hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Köpeklerde renklerin belirlenmesinde asıl temel unsurların başında E genetiği kendini göstermektedir. Bu En genetiği aynı zamanda tamamlayıcı genler ile köpeklerin yüzlerinde bulunan maske kısımlarının belirlendiği görülmektedir. Hem koyu renkli hem de açık renkli köpeklerde maske kısmı mevcut olabilmektedir. EM genetik biriminin köpeklerdeki maske yapısının oluşturulmasında belirleyici rol oynadığı tespit edilmektedir. Maske genelde ağız kısmında meydana gelen koyuluk olarak da tanımlanır. Bu maskenin en belirgin olarak görüldüğü ırkların başında Pug gelmektedir. Bedeni açık renk iken ağız kısmında aynı bir maskeyi andıran koyu tüy geçişi mevcuttur. Bu koyu tüy geçişinin olup olmayacağı EM genetiği tarafından belirlenecektir.
Krem renkli köpekler kapsamında genetik yapıda meydana gelen her farklılığın mikrotestler ile saptanması gerekmektedir. Yapılan mikrotestler üzerinden bu genetik değişimlerin hangi gen unsurları nedeni ile ortaya çıktığı tespit edilebilmektedir. Yaşanan genetik değişimlerin ani olarak yaşanan hastalıklardan kaynaklanabileceği de unutulmamalıdır. Bunun yanı sıra köpeklerin genetik yapılarının şekillenmesinde çevresel faktörlerin de etki sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Genetik araştırmacıların bu konuda sizin de desteğinize ihtiyacı var. Yapılan anketlere ve çalışmalara köpeğiniz ile beraber dahil olarak köpeklerin genetik yapılarının sırlarının keşfedilmesine dair bir şans yakalayacaksınız.
Köpeklerde beyaz renk üzerinde bulunan desenlerin büyük bir kısmının genetik mutasyon sonucunda oluştuğu fark edilmektedir. Yapılan genetik çalışmalarda krem rengi köpekler üzerinde bulunan farklı renk geçişlerinin resesif olan genlerin ani şekilde ortaya çıkması ile oluşabildiği ya da bilhassa melezlemeler ile bu görünümün kazanılması adına çaba sarf edilebildiği anlaşılmaktadır. Köpeklerin melezlenme çalışmalarında üzerinde en sık durulan konuların başında kesinlikle köpek kürk desenleri gelmektedir.
Damalı ya da kırçıllı görünümün elde edilmesi sırasında genetik akışa dair çok detaylı bir biçimde bilgi sahibi olunması lazımdır. Köpeklerde koyu renk üzerinde meydana gelen beyaz ya da krem rengi lekeleri ise sadece MTF üzerinden açıklamak mümkün olmayacaktır. Bunun yanı sıra koyu renk köpeklerde yer alan krem rengi maskelerin oluşumu için de ayrıca genetik incelemelerin yerine getirilmesi ana kıstaslardan biri olacaktır.
Köpeklerin genetik yapısına ilişkin incelemeler yapılırken krem rengi, beyaz ve kızıl olan genetik unsurlar kapsamında ee geninin baskın konumda olduğu fark edilmektedir. Bu genin baskın konumda olmasının hangi sebepler ile ortaya çıktığı hala araştırılmaya devam etmektedir Eumelanin olarak da tanımlanan genetik kodun baskın olduğu unsurlarda koyu renklerin hakim olduğu ve bu koyu renkteki köpeklerin genetik durumlarına ilişkin incelemelerin çok daha yaygın şekilde yapıldığı da anlaşılıyor. Köpeklerde krem ve kızıl olan renk geçişlerinin daha resesif bir konumda olduğunun da ayrıca belirtilmesi lazımdır.
Bu köpek ırklarında genetik yapısı ile alakalı araştırmaların en zor şekilde yapıldığı unsurların başında shaded sistemler gelmektedir. Shaded yani gölgeli yapıda olan kürklerin yapısının tespit edilmesinin net tek renkli ırklara göre daha zor bir konumda olduğunun belirtilmesi gerekiyor. ASIP genetik sistemi tarafından kontrol edildiği düşünülmektedir. Asıp tarafından kontrol edildiği onaylanmış olan renklerin başında shaded sarı ( gölgeli sarı ), baskın sarı ve siyah sırt olarak tanımlanmaktadır. Tek renk olan köpek cinslerine ilişkin genetik araştırmaların sonuçlanmasının bu shaded ya da sırt kısmında farklı rengi içeren köpek ırklarına göre daha kolay olduğu tespit edilmektedir.
Köpeklerde yapılan genetik çalışmaların hali hazırda geçerliliğini sürdürdüğü bilinmektedir. Sarı ırklar ve krem rengi ırklar hakkında inceleme yapıldığında bu ırkların genetik haritalarında kurtlar ile büyük benzerlikler olduğu düşünülmektedir. Bu benzerliklerin her iki tarafın atalarının çiftleşerek ortaya koydukları melezlenmelerden kaynaklandığı bilinmektedir. Her iki tarafın da ataları yeryüzünden silinmiş olsa da genetik miras geçerliliğini nesilden nesle sürdürmeye devam etmektedir.
Krem rengi ve sarı renkli olan köpeklerin varlıkları hakkında yapılan arkeolojik çalışmalardan başlayarak genetik çalışmalara kadar her aşamada evcilleşme sürecinden çok daha öncesine dayanan bir genetik yapının kendini gösterdiği fark edilmektedir. Bu genetik yapıya ilişkin incelemeler yapıldığı zaman dikkat çeken hususların başında kesinlikle ilk buzul çağında yaşanan melezlenmelerden beri hayatlarını sürdürdükleri tahmin edilmektedir. Sarı ve krem rengi köpeklerin varlıklarının bu derece eski olduğu birçok kişiyi şaşırtmaktadır. Buzul çağından bu yana varlığını sürdüren ve atalarının genetik özelliklerinin devamlılığını sağlayabilen ırkların oldukça sınırlı sayıda olduğu köpeklerin de bunlardan biri olduğu tespit edilmektedir.
Bu ırkların buzul çağı gibi zor bir süreçten sağ çıkmasının ana nedenlerinden biri de kürklerinin yapısıdır. Mevcut dönemde avlarına sorun yaşamadan yaklaşmaları için bir fırsat yakalamaları mümkün kılınmaktadır. Köpeklerin genetik yapılarının bazı durumlarda onlar için zor koşullarda hayatta kalma bağlamında büyük avantajlar sergilediği de fark edilmektedir. Bazı durumlarda da köpeklerin genetik yapıları yüzyıllar içerisinde daha rahat ayakta kalmak adına değişim arz ediyor.
Köpeklerin genetik yapıları hakkında ortaya koyulan çalışmalarda haritalamalara da yer verilmektedir. Yapılan haritalama çalışmaları kapsamında köpeklerin hangi tip hayvanlar ile çiftleşmesi durumunda nasıl bir sonuç ortaya çıktığına dair bir veri sahibi olmak ana hedef olarak karşımıza çıkmaktadır. Genetik biliminde haritalandırma çalışmalarını ortaya koyabilmek için verilerin oldukça zengin olması gerekir. Veriler ne kadar zengin olursa ortaya koyulmuş olan haritalama çalışmalarının doğruluk payı o kadar yüksek olacaktır. Bu çalışmalarda çiftleşmeler sonrasında hangi renklerin ortaya çıkabileceğine ilişkin veriler paylaşılmaktadır. Uzun yıllardır köpek çiftleştirme ve melezleme faaliyetleri devam etmektedir. Bilhassa Amerika, İngiltere ve Fransa’nın bu konuda lider konumda olduğu görülmektedir.
Kürk oluşumu sırasında aguti proteininin salgılanması konusunda da ayrıca bilimsel çalışmalar yapılmaya devam etmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda aguti proteininin bulunmasının özellikle krem rengi ve açık sarıya çalan renklerin oluşmasında çok büyük etki sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Bu proteinin baskın olmadığı köpeklerde genel olarak koyu renklerin ön planda olduğu anlaşılmaktadır.
Aguti protein yapısının renk belirleme aşamasında açık renklerin ortaya çıkış sürecinde bilimsel manada tam bir ateşleme sistemi olduğu düşünülmektedir. Bu veriye ulaşmak için uzun süren çalışmalar yapılmıştır. Genetik alanında bir proteinin hangi renk sonuçlarına sebebiyet verebileceğine dair bilgilendirmeler çok büyük önem arz eder. Genetik çalışmaların hazırlanması sırasında ekiplerin özellikle bir rengin ortaya çıkışında görevli olan varyantların tespit edilmesinde en belirleyici sistemlerden biri olduğu tespit edilmektedir. Aguti sinyalinin aynı zamanda ASIP olarak da tanımlandığı bilinmektedir.
Beyaz köpeklerin ten renkleri hakkında da araştırmalar devam etmektedir. Bazı köpeklerde deri rengi doğuştan koyuyken bazılarında yaşanan rahatsızlıklar sonucunda ten renginde koyulaşmalar kendini göstermektedir. Köpek genetik yapısı hakkında yapılan araştırmalarda biyolojik unsurlar kullanılırken aynı zamanda tarihi kalıntıların da büyük oranda yol gösterici olduğu anlaşılmaktadır. Hatta bu aşamada sanat tarihinin dahi ele alınabildiği biliniyor.
Köpeklerin resmedildiği tablolarda sahip oldukları karakteristik özelliklerin neler olduğu ve bu karakteristik özelliklerin yüzde kaçının günümüze kadar gelebildiği hakkında veri sahibi olunmasını sağlıyor. Çok yönlü bir araştırma ile hanelerimizin en iyi dostlarından olan köpeklerin genel genetik yapılarına ilişkin veri toplamak mümkün olacaktır.