Kahverengi ve Beyaz arşivleri - Köpek Cinsleri | Köpek Cinsleri Fiyatları

Kahverengi ve Beyaz

Home » Kahverengi ve Beyaz
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
4.0/5
Bilgilendirme
Jack Russell Terrier

Jack Russell Terrier 1800lerde yaygın olarak kullanılan ve popülerliği ile de dikkat çeken ırklardandır. Bu ırkın üretilmesinde özellikle Rahip John Russell isminin büyük bir önem sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Hızı ve çevikliği ile 1900lerde de tilki avcısı olarak karşımıza çıktığı biliniyor. Yaygın şekilde bilinen bir ırk olmasına rağmen ırk olarak ayrıca onaylanmasının ve standartlarının belirlenmesinin 1990lara dayanmaktadır.
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
4.0/5
Bilgilendirme
Plummer Terrier

Plummer Terrier Birleşik Krallık’ın en bilinen ve adından sıklıkla söz ettiren işçi grubu köpekleri arasında yerini almaktadır. Irkın genel olarak Jack Russel Terrier ile yakın genetik ilişki içerisinde olduğu net olarak bilinmektedir. Ayrıca genetik haritasında Fell Terrier ile de yakın bir bağlantılarının olduğu görülmektedir. Bu ırkın ilk örneklerinin günümüzde yer alan ırk örneklerinden daha küçük boyutta olduğu bilinmektedir.
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
4.0/5
Bilgilendirme
Small Münsterländer

Small Münsterländer 1800lerin ortalarından bu yana insan hayatının parçalarından biri olmuştur. Almanya’da avın yaygınlaşması ile beraber pointer yani yer gösterici olarak kullanılabilecek olan köpeklerin çok büyük yaygınlık kazandığı anlaşılıyor. 1912 senesinde Verband für Kleine Münsterländer Vorstehhunde kulübünün teşkil edilmesi ile beraber ırkın koruma altına alınması sağlandı.
Köpek Cinsleri:
YAVRU
Evcil Hayvan
* Can dostunu bulacağın yer burası olabilir.
4.0/5
Bilgilendirme
Smithfield

Smithfield ırkı İngiltere temellidir. Özellikle genetik haritaları detaylı bir içinde gözden geçirildiği zaman Collie ırkı ile benzerliklerinin olduğu tahmin edilmektedir. İngiltere’nin Avustralya’da varlığının başlaması ile beraber bu ırkın özellikle Avustralya’da da yaygınlaştığı ve yerli köpekler ile bazı melezlenmelerin de yaşandığı anlaşılıyor.

Kahverengi ve beyaz renkli köpekler genetik bakımdan incelendiğimiz zaman hem bedensel özellikler hem de biyolojik unsurlara dair ilginç detaylar öğrendik.

Kahverengi ve beyaz renkli köpekler genetik çalışmalara en sık konu olan sınıflardır. Köpeklerin onlarca yıldır insanlar ile bir arada yaşamasına rağmen köpeklerin özellikle genetik yapıları hakkında yapılan çalışmaların oldukça geç kalmış konumda olduğu görülmektedir. Bu aşamada köpeklerin genetik yapılarının en dikkat çeken unsurlarının başında kesinlikle kürkleri gelmektedir. Kürklerin neden farklı farklı renklerde olduğu ve göz renklerinden burun renklerine kadar her aşamada genetik bileşenler önem arz etmektedir.

Kahverengi ve beyaz renkli köpekler genetik yapı bakımından incelendiği zaman bazı temel kavramlar ve değişkenler hakkında bilgi sahibi olmanız önerilmektedir.

  • Köpeklerin kürk renkleri hakkında en belirleyici olan genomların başında eumelanin gelmektedir. Eumelanin baskındır. Genelde koyu renklerin ortaya çıkması sırasında kendini göstermektedir.
  • Feomelanin olarak adlandırılan genomun ise kırmızımsılık ve açık renklerin ortaya çıkışında etki sahibi olduğu görülmektedir. Eumelanin ile kıyaslandığı zaman yapısının daha çekinik konumda olduğu bilinmektedir. Temel renk pigment seçeneklerinin bu iki alternatif üzerinden varlık gösterdiği ve diğer çeşitlenmelerin bu iki ırk üzerinden sürdürüldüğü bilinmektedir.
  • Köpeklerde genel olarak kürk renginin yanı sıra bir de köpeklerin en temel karakteristik özelliklerinden biri olan maske hakkında da genetik verilere dair bilgi sahibi olmanız gerekir.
  • Köpeklerde Em genomunun bulunması sırasında yüz bölgesinde koyu renkli bir maske kendini göstermektedir. Bu konuda inceleme yapıldığı zaman özellikle Pug ve Alman Çoban Köpeği ırklarında ağız kısmında bulunan maske benzeri olan renk geçişinin net olarak fark edildiği anlaşılmaktadır.
  • Kırçıllı olan ya da gölgeli bir renge sahip olan köpeklerde kürkün genetik geçişleri hakkında fikir sahibi olmak daha zor bir hal almaktadır.

Genetik faktörler hakkında incelemeler yapıldığı zaman bu temel değişkenlere dair veri sahibi olmanın oldukça derin bir etkisi olduğu anlaşılmaktadır.

Kahverengi ve beyaz renkli köpekler arasında açık renkli olan ırkların tarihi ile alakalı fikir yürütüldüğü zaman bu ırkların genel olarak atalarının kurtlar ile gen melezlemeleri sonrasında meydana gelen yapıda oldukları görülmektedir. Köpeklerde açık renkli olan ırkların atalarının kurtlar ile çiftleşmesi akabinde bu renge büründükleri iddia edilmektedir. Açık renkli köpeklerin tarihsel arka planı incelendiği zaman bu aşamada özellikle buzul çapına kadar dayanan oldukça detaylı bir geçmişlerinin odluğu bilinmektedir. Köpeklerde buzul çapında bu açık renkli, kürk yapısının ayakta kalmalarına büyük oranda katkı sağladıkları bilinmektedir. Özellikle avlama sırasında avın hayvanı fark etmeden avlama işleminin gerçekleşmesi için harika bir şans sunmaktadır.

Kahverengi ve Beyaz Renkli Köpekler

Kahverengi ve beyaz renkli köpekler kategorisinde beyaz olan köpeklerin genetik yapılarına ilişkin MITF genomu hakkında kesinlikle bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Bu genomun kürkün oluşumunda üretilecek olan renk pigmentlerini etkilediği ve pigment üretimini durdurduğu bilinmektedir. Pigment üretiminin durdurulması ile alakalı olarak girişilen bu biyolojik reaksiyonun köpeklerde beyaz ve krem rengi gibi tonların ortaya çıkmasına da etki ettiği biliniyor. Bu durumda damalı, kırçıllı olan köpek ırklarının nasıl ortaya çıktığına ilişkin incelemeler yapılırken de MITF genomunun hangi özelliklere sahip olduğuna ilişkin bilgi sahibi olmak da büyük bir önem arz etmektedir.

MITF etkisi olmayan köpeklerde de bazı noktalarda beyazlıklar meydana gelebilmektedir. Bu nedenle kürkünde her beyaz geçiş olan köpeğin MITF etkisi altında olduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Sadece bu bilgilendirmeden dahi köpeklerin genetiği ile alakalı yapılan çalışmaların net bir genellemeye ulaşmasının ne derece zor olduğu bir kere daha anlaşılmaktadır. Genetikte genellemelere varmak için incelenen hayvan sayısının oldukça yüksek raddede olması gerekir.

Köpeklerde açık renklerden söz edildiği zaman kesinlikle ASIP hakkında da veri sahibi olunması gerekir. ASIP kapsamında bazı alt genom tipleri de bulunmaktadır. Bu genomların rengin açıklığı, geçişleri, yoğunluğu gibi kıstasları direkt olarak etkileyebilecek nitelikte olduğu görülmektedir. Genel olarak ay alelinin ASIP genomu kapsamında baskın olduğu düşünülmektedir. Bu hesaplamalar ve varsayımlar mevcut olmasına rağmen yaşanan en ufak bir mutasyonun dahi meydana gelen hesaplamaların tümünü olumsuz etkileyebileceği bilinmelidir. Bu nedenle genetikte yapılan araştırmalarda sonuç odaklı değil elde edilen verilerin odaklı olduğu bir çalışma prensibinin belirlenmesi gerekir.

Genetik çalışmalarda özellikle bu bilimsel yaklaşımın öncesinde yapılan ticari genetik çalışmaların datalarının oldukça sınırlı olduğu ve akıllarda kuşku bırakacak şekilde olduğu da bilinmelidir. Köpeklerin genel genetik yapısına ilişkin bilgi alınırken mevcut genom incelemelerinin ticari maksatlı olması durumunda yeniden gözden geçirilmesine karar verilmiştir. Ayrıca insanların genetik melezlemelere dair yapmış olduğu çalışmaların raporlarını paylaşmıyor olmaları da ortaya çıkan mutasyonlar hakkında fikir sahibi olmayı da zorlaştıran kriterler arasındadır.

Kürk özellikleri kapsamında genotip her ne kadar önemli olsa da eşleşme ile beraber ortaya çıkacak olan ve fenotip üzerinde direkt etki sahibi olan unsurlara dair de bilgi sahibi olunmalıdır. Kürk tipinin belirlenmesi sürecinde dahi onlarca değişken arasından meydana gelen rastlantısal kümeler ile renklerde değişimler meydana gelebilmektedir. Bu tür durumların direkt olarak süreç ile ilişki içerisinde olduğu bilinmekte; genetik değişimler yüzyıllardır sürdüğü gibi bundan sonra da varlığını devam ettirmektedir.

Kahverengi köpekler ile alakalı olarak sadece tek bir genomdan bahsetmek ve rengin bu şekilde oluştuğunu bildirmek doğru olmayacaktır. Bu genomun ne kadar koyu ya da ne kadar açık renkli bir etkiye sahip olacağının belirlenmesi sırasında görev alan farklı alt genomlar da mevcuttur. Örneğin TYRP1 kahverenginin ne kadar koyu ne kadar açık olacağına dair bilgi sahibi olmanızı sağlayacak olan hususlar arasındadır. Koyu ya da açık kahverengi olacağı buna bağlı olarak değişim göstermektedir. Bu genomun takip edilmesi ile daha gölgeli olan kürk renklerinin temel yapısına ilişkin bilgi sahibi olmak da mümkün kılınmaktadır. Bu genetik döküm içerisinde bb genine sahip olan köpek cinsleri genelde göz renklerinin amber ya da çok açık kahverengi olmaya yatkın olduğu da belirtilmelidir.

Köpeklerin genetik yapılarına ilişkin değişimler incelenirken sanat tarihinin ve arkeolojinin de yol gösterici olması dikkat çekmektedir. Köpeklerde özellikle yüzyıllar öncesinde sanat eserlerinde resmedilmiş olan ırklar incelendiği zaman ne derece büyük önem arz ettiği bir kere daha anlaşılıyor. Bu resmedilen ikonlar ile türlerin şuan ki temsilcileri arasında nasıl bir bağ olduğu bir kere daha gündeme gelmektedir.

En azından birkaç yüzyıllık zaman dilimlerinde meydana gelen değişimlere dair veri sahibi olmak için sanat eserlerinin gerçekten yol gösterici bir etkiye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Arkeoloji ve buluntular da biyolojiye bu süreç içerisinde yardımcı olmaktadır. Arkeolojik buluntulara yapılan incelemelerde antik köpek kalıntılarının hangi DNA özelliklerini sergilediği ve şuan mevcut olan köpekler ile nasıl bir bağları olduğuna dair fikir sahibi olmak çok daha mantıklı olacaktır.

Kahverengi ve beyaz renkli köpekler genetik yapı bakımından detaylı şekilde incelemelere tabi tutulduğu zaman bazı farklı renk seçeneklerinin insan eli ile yapılan melezleme çalışmaları sonucunda elde edildiği görülmektedir. İnsanların melezleme çalışmalarını yapmasının asıl nedeni köpeklerin sağlığının iyileştirilmesidir. Sağlığın iyileştirilme süreci içerisinde dikkat edilmesi gereken hususların başında genetiğin her zaman matematiksel bir denklem gibi aynı sonucu vermeyeceğidir.

Farklı farklı bileşenlerin hiç beklenmedik bir anda hiç beklenmedik sonucu verebileceğinin de göz önünde bulundurulması gerekiyor. Köpeklerin melezleme çalışmalarına ilişkin yapılan incelemelerde sağlık koşullarını iyileştirmek için yapılan adımların farklı kürk renklerine ve farklı göz renklerine sebebiyet verebildiği de anlaşılmaktadır.

Kürk renginde meydana gelen değişimler ile alakalı olarak dikkat çeken hususlardan bir diğeri de kesinlikle çevresel faktörlerdir. Çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkacak olan renklerin oldukça uzun yüzyılları kapsayan bir değişim süreci kendini göstermektedir. Bu değişim sürecine dair oldukça dikkatli olmanız gerekiyor. Köpeklerde meydana gelen genetik geçişler ile alakalı olarak çevresel faktörlerin vücut yapıları üzerinde bıraktığı etkinin tespit edilmesi için çok uzun bir zaman diliminin ele alınması gerekir. Bugünden yarına genetik faktörlerde değişim olmasını beklemek gerçekçi olmayacaktır.

Köpeklere ilişkin yapılan çalışmalar için özellikle köpeğinizin yavrularında bir mutasyon durumu söz konusu ise bunu araştırmacı kurumlara bildirmeniz sizin için çok daha mantıklı olacaktır. Araştırmacı kurumlara dair bilgi sahibi olmak ve bulmuş olduğunuz mutasyon verilerini paylaşmak bu alanda yapılan çalışmalara büyük oranda katkı sağlayacaktır. Her bir mutasyon örneği daha fazla data ve renklerin oluşumuna ilişkin daha fazla bilgi anlamını taşır.

Köpeklerde meydana gelen kürk renk mutasyonlarında mutasyonun hangi sebep ile ortaya çıktığı ana değişken varyantın ne olduğunun tespit edilmesi için mikrotestler uygulanmaya devam etmektedir. Bu mikro testlerin uygulanması sırasında genetik yapıya ilişkin daha net ve açık ifadelerden faydalanmanın daha kolay bir hal aldığı bilinmektedir. Son dönemde yapılan çalışmaların genelde Aguti proteini üzerine yoğunlaştığı da anlaşılmaktadır.

Bilhassa açık renkli kürk detaylarını içerisinde bulunduran köpeklerde bu şekilde belirli değişimler söz konusu olabilmektedir. Yapılan araştırmalarda renk belirleme sürecinde açık renklerin oluşumunda en belirleyici olan unsurun Aguti olduğu tespit edilmektedir. Bu alanda yapılan çalışmalara eklemlenen pati ve burun renklerinin belirlenmesi sürecine de ayrıca dikkat edilmelidir.