Poitevin ırkının Fransa’da bu kadar sık tercih edilmesinin ana nedeni ülkenin av kültürüdür. Av ve takip köpeklerinin büyük bir çoğunluğunun göstermiş olduğu yoğunluk ülkedeki av kültürü ile alakalıdır. Poitou bölgesinde yoğunlaşan bu ırkın bilhassa takip süreci içerisinde harikalar yarattığı bir kere daha fark ediliyor. Bu ırkın özellikle Dünya Savaşları sonrasında popülasyonunda büyük sorunlar meydana gelmiş durumdadır.
Rhodesian Ridgeback ırkının oluşumunda kıtalar arası seyahatlerin ne derece önemli olduğu bir kere daha görülmektedir. Bu ırkın oluşumunda Avrupa’dan getirilen farklı köpek ırklarının büyük etki sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Irkın oluşumunda Afrika’nın çok önemli yere sahip olan ırklarından Hottentot’un da çok büyük bir yere sahip olduğunun altı çizilmelidir. Irkın African Lion Hound olarak da tanındığı söyleniyor.
Leonberger ırkının geliştirilmesinde Heinrich Essig isminin katkıları oldukça büyük olmuştur. Irkın oluşturulması için çalışmalara 1880lerde başlanmıştır. Bu ırkın ismini yetiştiği Alman kasabasından aldığı bilinir. Irkın genetik haritasında St. Bernard’ın önemli bir yer tuttuğu tahmin edilmektedir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı’nın şiddetli etkisi ile ırkın bu süreç içerisinde zor dönemlerden geçtiği sayılarından dahi anlaşılıyor.
Spanish Mastiff İber Yarımadası denildiğinde akla ilk olarak gelen ırkların başındadır. Kadim köpek ırkları arasında başı çekmektedir. Milattan önce 2000 yılına kadar tarihlenebilen somut araştırmalar mevcuttur. Mastiff ırkının diğer örneklerinde olduğu gibi oldukça yüksek bir dayanıklılık seviyesine sahip olması dikkat çekiyor. Gezgin koyun sürüleri arasındaki performansı çok yüksektir.