Plott Hound ırkının genetik kökenlerinin Hannover tazıları ile yakın ilişki içerisinde oldukları görülüyor. Bu ırkın koku takip yeteneğinin ve sessizliği ve odaklanma kabiliyetinin av sırasında büyük avantaj sağlaması onlarca yıldır insanlar ile iş birliği içerisinde yaşamasını sağlamıştır. Bu ırk için dönüm noktası Amerika’ya gelen bir Alman göçmenin beraberinde bu ırkı getirmesi ile olmuştur. Irkın standardizasyon sürecinde bunun da önemi büyük olmuştur.
Silken Windhound ırkının yeni oluşturulan bir ırk olması nedeni ile bilinirliği yüksek değildir. Farklı koşullara adaptasyonunun yüksekliği ile ABD’nin en hızlı popülerlik kazanan ırkları arasında kendini gösterir. Bu ismi net olarak alması ise 1998 senesine dayanmaktadır. Standartlarının belirlenmesi ve tanınması ise 2011 senesinde gerçekleşti.
German Pinscher atikliği ve her daim alarm halinde olması ile uzun yıllar boyunca tehlikelere karşı adeta bir uyarı mekanizması olarak kullanılmıştır. Bu ırkın Pinscher ile yakından bağlantısı olduğu düşünülmektedir. Detaylı gen haritasında bakıldığında Doberman ile de bir genetik bağlantısı olduğu öne sürülmektedir.
New Zealand Heading Dog ırkının Yeni Zelanda’nın en sevilen köpek ırklarından biri olduğu ve yaygın şekilde beslendiği anlaşılıyor. Bu ırkın genetik yapısında Border Collie ile büyük bir benzerlik olduğu anlaşılmaktadır. Border Collie melezlenerek oluşturulduğu için daha dayanıklı ve efor sarf etme kabiliyetinin daha yüksek olmasına büyük önem verilmiş olan ırklar arasındadır.