Tyrolean Hound ırkının gelişim sürecinde Bloodhound ve Foxhound genetik etkisi çok yüksektir. Bu ırkın özellikle Roma İmparatorluğu döneminden bu yana varlığını sürdüren kadim ırklardan olduğu tespit edilmektedir. Özellikle dağlık arazilerde de varlık gösterebilecek dayanıklılıkta ve niteliktedir.
Mackenzie River Husky ırkının melezlenme sürecinde Husky ırkı kadar St. Bernard ırkının da çok önemli bir yere sahip olduğu düşünülmektedir. Bu melezleme sonucunda ortaya çıkan ırkın bilhassa dayanıklılık konusunda ön planda olması memnun etmektedir. Kanada’nın Kuzey bölgelerinde yer alan Mackenzie tazısının ırkın ana genetik donesini sağladığı unutulmamalıdır. Tam da bu nedenle koku takip yeteneği oldukça üst seviyededir.
Tatra Shepherd Dog zorlu arazilerde dahi varlık gösterebilen eşsiz yapısı ile dayanıklılığı ile ön plana çıkıyor. Zorlu koşulları ile bilinen Karpat Dağları’na uyum sağlama kabiliyeti ile dikkat çekiyor. Aynı zamanda Polonya sınır bölgesinde de varlığını devam ettiriyor.
Gascon Saintongeois ırkının ortaya çıkış aşamasında Chateau Virelade Kontu büyük bir rol üstlenmiştir. Özellikle melezlemelerin yönlendirilmesi sırasında çok önemli girişimlerde bulunmuştur. Bilhassa yaban tavşanlarının hızlı hareketlerine ayak uydurabilen nadir ırklardan biri olduğu düşünülmektedir. Bu ırkın resmi olarak tanınması ise henüz 2007 yılında gerçekleşmiştir.