East European Shepherd ırkının özellikle farklı koşullara gösterebildiği uyum sayesinde orduda görevlendirilen nadir köpeklerden biri olduğu düşünülmektedir. Bu ırkın oluşum süreci içerisinde Molosser ırkı ve yerel ırkların melezlenmelerinin büyük oranda önem arz ettiği düşünülmektedir. Irkın tanınması ve standartlarının koyulması SSCB döneminde yapılan Sinoloji çalışmaları sonrasında gerçekleşmiştir.
Anglo-Français De Petite Vénerie ırkının tarihi 1500lere kadar dayanmaktadır. Özellikle İngiltere ve Fransa’da yer alan aristokrat aileler tarafından av sürecinde kullanılan en yaygın hayvanlar arasında kendini göstermektedir. Aktif avcılık dürtüleri ile yüzyıllardan bu yana insanlar ile yan yana iş birliği yapmaya devam etmektedir. Gen çaprazlamalarına şuan için devam edilmemektedir.
Bruno Jura Hound özellikle engebeli arazilerde sergilemiş olduğu uyumlu tavır ile varlığını sürdürmüştür. Genetik yapısına bakıldığı zaman Chien Saint Hubert Hound ile aralarında bir akrabalık olduğu düşünülmektedir. Jura Dağları temelli yaşamını sürdüren bu ırkın Avrupa’nın en bilinen ırklarından olan Bloodhound ile de yakın akraba olduğu bilinmektedir.
Dobermann duyulan ihtiyaç üzerine Almanya’da özel olarak üretilmiş olan ve döneminde oldukça dikkat çekici bir popülariteye sahip olan ırklar arasındadır. Bu ırkın gelişim aşamasında Alman Çoban Köpeği ırkının büyük etkisi olduğu düşünülmektedir. Genetik standart belirleme çalışmalarının sonrasında 1900lerde kulüpler tarafından kabul edilmeye başlamıştır.