Chinook köpek ırkının bilinçli olarak yapılan melezlemeler sonrasında ortaya çıkarıldığı bilinmektedir. Bu aşamada özellikle ana amacın kızak köpekleri geliştirmek olduğu varsayılır. Bilhassa ana melezleme kaynağı olarak Mastiff ırkı tercih edilmiştir. 1920li yıllarda türün hız ve dayanıklılık konusunda sergilemiş olduğu başarının global olarak tanınırlığını artırdığı görülmektedir.
English Mastiff ırkının ortaya çıkma sürecinin Roma İmparatorluğu’na dayandığı düşünülmektedir. Jül Sezar’ın Britanya’ya karşı yapmış olduğu seferlerde adanın Roma’ya karşı savunulmasında kullanılan Mastiff ırkından oldukça etkilenmiştir. Daha sonrasında Britanya’dan Roma’ya bu ırkın getirilmesini istemiştir. Irkın özellikle dövüş sporlarında da yer bulduğu görülmektedir. Mastiff ırkının Avrupa tarihinin önemli savaşlarından olan Agincourt Muharebesi sırasında da savaştırıldığı görülür.
Mental ve bedensel gücü ön planda olan Alaskan Husky bulunduğu koşullara daha iyi uyum sağlaması adına özel çaprazlamalardan geçirilmiştir. Özellikle Kuzey ülkelerinin diğer köpekleri ile gen çaprazlaması sonrasında daha dayanıklı ve dikkat çeken bir ırk oluşturulması adına çaba sarf edilmiştir. Vahşi yaşantısından tam olarak koptuğu söylenemeyen bu ırkın insanlar ile ilişkisi de oldukça eskiye dayanır.
Castro Laboreiro Dog ırkının genetik harita bakımından Rafeiro Alentejano ile benzerlik gösterdiği düşünülmektedir. Bu ırkın henüz tam olarak genetik haritası çıkarılmasa da uzun yıllardır insan hayatı ile iç içe oldukları bilinmektedir. Hayvanların korunması sırasında adeta sürünün muhafızlığını üstlenen köpek ırkları arasında yerini almıştır.