Grand Anglo-Français Tricolore 1800lü yıllara damgasını vuran ırklar arasında yerini almış durumdadır. Bu ırkın melezleme çalışmaları incelendiği zaman ırkın oluşumunda Poitevin’in çok önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda Gascon Saintongeois ırkının da dikkat çeken bir yapıdadır. 1800lü yıllarda daha geniş kitlelere yayılan av merakının etkisi ile bu ırka gelen talep de artmıştır.
Segugio Italiano ırkının Roma İmparatorluğu’ndan bu yana aktif olarak kullanıldığı görülmektedir. Roma İmparatorluğu’na ise Mısır’dan geldiği düşünülüyor. Bu ırkın Roma döneminden kalma birçok farklı heykelde resmedildiği anlaşılmaktadır. Irkın koku alma ve takip yeteneğine sahip olması onun genetik yapısında tazının da ön planda olduğunu yansıtıyor.
Mahratta Hound ırkının en temel dezavantajlarının başında bilinirliğinin düşük seviyede olması gelmektedir. Yerli halkın dışında çok fazla bilinmeyen bu ırkın tanınması ve ırkın standartlarının belirlenmesi koruma altına alınmasının; en temel taleplerden biri olduğu biliniyor. Bu ırkın ismini bulunduğu eyalet olan Mahratta’dan aldığı bilinirken; ırkın genetik geçmişinde Salukiler ile net bir bağlantısı olduğu tahmin ediliyor.
Standard Schnauzer 1500lerden bu yana severek bakılan; koruma ve gütme amacı ile sıklıkla tercih edilen köpeklerindendir. Sadece çoban olarak değil av sırasında da tercih edilebilecek; koku alma kabiliyeti yüksek olan ırklardan olmuştur. 1933’de standardizasyon çalışmaları sonrasında onay almayı başarmıştır.