Estonian Hound Estonya’nın simge köpek ırkları arasındadır. Bilinirliği ve tanınırlığı olan tek ırk olduğunu söylemek de hatalı olmayacaktır. 20. Yüzyıla kadar Estonya’da avcılık sırasında özellikle İngiliz ırklı köpeklerin kullanıldığı biliniyordu. Fakat bölgeye Fin tazılarının gelmesi ile durumlar değişti. Bu Fin tazıları ve yerel köpeklerin çiftleştirilme adımlarının sonrasında Estonian Hound ırkı ortaya çıkmıştır.
Segugio Italiano ırkının Roma İmparatorluğu’ndan bu yana aktif olarak kullanıldığı görülmektedir. Roma İmparatorluğu’na ise Mısır’dan geldiği düşünülüyor. Bu ırkın Roma döneminden kalma birçok farklı heykelde resmedildiği anlaşılmaktadır. Irkın koku alma ve takip yeteneğine sahip olması onun genetik yapısında tazının da ön planda olduğunu yansıtıyor.
Barbado Da Terceira Azor Takımadalarının en sevilen karakteristik köpek ırkları arasındadır. Genetiklerine bakıldığı zaman bu takımadalara Avrupalıların yerleşim tarihi ile de örtüşen bir zaman aralığında; Avrupa’nın karakteristik uzun tüylü çoban köpeklerinin yerleştirilmesi ile ortaya çıkmış olan ırklardandır. Bu konuda bir diğer teori de morfolojik olarak adanın kendine has ırklarından biri olduğunu iddia etmektedir.
Griffon Nivernais ırkının Fransa’da dağlık alanlarda özellikle sürülerin kurt saldırılarından korunması için kullanıldığı görülüyor. Hala aynı amaçlar ile kullanılmaya devam eden ve varlığın sürdüren ırklardandır. Bu ırkın bir diğer adlandırılmasının da Chien Gris de St. Louis olduğu düşünülmektedir. Sadece soylular arasında değil, aynı zamanda halk arasında da yaygın olan ırklardan olması dikkat çekmektedir.