Schillerstövare ırkının hem Alman hem de İngiltere kökenli olan köpek ırkları ile bağlantılarının olduğu düşünülüyor. Bunun yanı sıra son halini almasında Sırp köpek ırklarının da etkisi olmuştur. Atikliği sayesinde hem av sahalarında hem de farklı çalışma sahalarında varlığını sürdürmeye devam etmiştir.
Himalayan Sheepdog ırkının en temel özelliği korumacılıktır. Sürülerin ya da yaşam alanlarının korunması sırasında aktif rol alan ırklar arasında yerini bulmaktadır. Tibet Mastiff ırkı ile yakın akrabalığı bulunmaktadır. Her iki ırkın da dayanıklılığı ile ön plana çıktığı bilinmektedir. Nepal, Keşmir gibi bölgelerde yaygın olarak bulunuyordu. Fakat türlerinin şuanda koruma altına alınmıştır.
Kunming askeri amaçlar ile geliştirilmiş olan nadir köpek ırkları arasındadır. Askeri alanda oluşan ihtiyacın sonrasında özel eğitimlerden geçirilerek sürece dahil edilmiştir. Genetik haritası incelendiği zaman K9 olarak adlandırılan köpeklerin bu genetik haritadaki yerinin oldukça önemli olduğu anlaşılmaktadır. Pekin’de yapılan ırk geliştirme çalışmaları da ırkın ortaya çıkmasında önem sahibidir.
Drentse Patrijshond Avrupa’nın farklı köpek ırklarının katkısı ile Hollanda merkezli olarak ortaya çıkmış olan ırklar arasında yer almaktadır. Küçük Münsterländer ile akraba olduğu yapılan genetik haritalamalardan da net olarak anlaşılmaktadır. Hollanda’da küçük hayvanların avlanma sürecinde en kapsamlı rolü üstlenen hayvanlardandır.