Basenji hakkında en dikkat çeken bilgilerin başında arkeologların bu köpeklerin karakteristik bedensel özellikleri ile ilk evcilleştirilen köpeklerin oldukça benzerlik göstermesidir. Bir diğer deyiş ile ırkın insanlar ile uzun bir geçmişi bulunmaktadır. Bulunduğu bölgede yaşanan felaketler nedeni ile birçok ırk kaybolmuş olsa da özellikle Nil Deltası’nda yaşamını devam ettirme şansını yakalamıştır. Bu dayanıklılığı nedeni ile hala Afrika’da bazı kabiller tarafından kutsal sayıldığı görülmektedir.
Chien Français Tricolore ırkının genetik haritasında özellikle Poitevin ırkının en temel özelliklere sahip ve etki sahibi seçeneklerden biri olduğu bilinmektedir. Poitevin ırkının yanı sıra Billy’nin de genetik haritada melezlemeler sırasında pay sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Bekçi köpeği olarak sıklıkla tercih edilmektedir.
Danish–Swedish Farmdog bir çiftlikte gerekli olabilecek bilumum ihtiyaçların karşılanması için eğitilebilirliğe sahiptir. Özellikle farelerin avlanması konusunda çok büyük bir yeteneği bulunduğunun da ayrıca belirtilmesi gerekir. Hassas duyuları ile o dönem en yaygın hastalık yapıcı haşerelerden olan farelerin yakalanması için çok büyük bir performans aracıdır. Özellikle 1900lerde türleri tehlike altına girmiş ve bu nedenle koruma çalışmaları başlatılmıştır.
Amerikan Staffordshire Terrier İngiltere kökenli olan ırklar arasında yer almaktadır. Amerika’da yapılan farklı melezlemeler sonucunda ortaya çıkmış olan ırklardan bir tanesidir. Amerikan Staffordshire Terrier gen çalışmalarına bakıldığı zaman Amerika’daki geliştiricilerin özellikle türün bedensel özelliklerinin daha iri olması için çaba sarf ettiği de anlaşılmaktadır.