Ecuadorian Hairless Dog ırkının Saint Elena Yarımadası temelli bir ırk olduğu düşünülmektedir. Bu bölgede genel olarak tuz madenlerinin yer aldığı ve aynı zamanda kuraklığın hakim olduğu bir iklim yapısının mevcut olduğu görülmektedir. Zorlu koşullara ayak uydurabilen ve varlığını sürdürebilen ırklardan biri olduğu düşünülmektedir. Xolo ırkı ile Peru’da hakim olan tüysüz köpek ırklarının bir melezi olarak ortaya çıkmıştır. Irkın standartları belirlenmiş olsa da henüz resmi bir kulüp tarafından onaylanmamıştır.
Mudi Macarların besledikleri oldukça heybetli ve dayanıklı çoban köpekleri ile yakından akrabadır. Kuvasz ve Komondor ırkının da Mudi ile benzerlik gösteren bir yapıda olduğu düşünülmektedir. Bilinirliği daha erken dönemlere dayanan bir ırk olsa da standartları belirlenerek sorunsuz bir biçimde cins olarak tanınmasının 1936 senesinde tamamlandığı görülüyor.
Parson Russell Terrier 1800lerden bu yana insanların av süreçlerinin en sıkı takipçileri arasında yer almaktadır. Özellikle İngilizler arasında oldukça yaygın olan tilki avı sırasında sıklıkla tercih edilen ırklar arasında kendini göstermektedir. Devonshire bölgesi esas olarak tür çaprazlama işlemleri yapılmıştır. Bu ırkın gen çaprazlamaları sırasında tazılar ile iş birliği yapacak şekilde geliştirilmiş olmalarına önem verilir.
Bişon Çuha köpek ırkının genetik geçmişinin Akdeniz’de yetişmiş olan ataları ile büyük benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır. Özellikle su köpekleri ile çiftleştirilmesinin sonrasında şuanda bilinen Bichon türü yaygınlaşmaya başlamıştır. Kanarya Adaları’nda görülen bu ırkın İspanyol sömürgeciler tarafından tespit edilerek İspanya’ya götürülmesi ile bilinirliği büyük ölçüde artmıştır.