Bull Terrier genetik soy geçişleri içerisinde İngiliz Terrier ile Bulldog melezlemesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Daha sonrasında 1900lü yıllarda melezleme aşamasına Staffordshire Bull Terrier de dahil edilmiştir. 1930lu yıllarda köpek standart kazanmış ve birçok kulüp tarafından da dikkate alınmış ve tanınmıştır.
Mental ve bedensel gücü ön planda olan Alaskan Husky bulunduğu koşullara daha iyi uyum sağlaması adına özel çaprazlamalardan geçirilmiştir. Özellikle Kuzey ülkelerinin diğer köpekleri ile gen çaprazlaması sonrasında daha dayanıklı ve dikkat çeken bir ırk oluşturulması adına çaba sarf edilmiştir. Vahşi yaşantısından tam olarak koptuğu söylenemeyen bu ırkın insanlar ile ilişkisi de oldukça eskiye dayanır.
Bavyera Dağ Tazısı ilk olarak avın tespit edilmesinde ana karakterlerden biri olarak kullanılmıştır. Bayerischer Gebirgsschweisshund ile bir akrabalığı olduğu düşünülmektedir. Bilhassa 1800lerde yaşanan gelişmeler ile ve ateşli silahların yaygınlaşması ile isabetli atışın sonrasında avın tespitine yardımcı olacak bir ırka ihtiyaç duyuldu. Irkın koku almasının ve konsantrasyon yeteneğinin ön planda olması dikkat çekici bir popülerliği de beraberinde getirdi.
Gull Terrier özellikle Hindistan’ın Kalküta bölgesinde büyük popülerliğe sahip olan ırklar arasında yerini almıştır. Aktif ve oldukça da sert yapısı ile koruma konusunda en sık tercih edilen ırklardandır. Maalesef ki bu ırkın genel olarak köpek dövüşlerinde kullanılmak amacı ile yetiştirildiği bilinir. Yanlış eğitimler aracılığı ile ırkın oldukça agresif bir hale getirilebildiği biliniyor.