Hällefors Elkhound ırkının gelişmesinde Ludvika bölgesinin çok önemli yere sahip olduğu görülmektedir. Bu ırkın ortaya çıkışında geyik avlarında eşlikçi ihtiyacının doğmasının ana kıstaslardan olduğu anlaşılıyor. Bu ırkın korunması ve standartlarının belirlenmesi aşamasında Svenska Kennelklubben büyük çaba sarf etmeye devam emektedir. Birçok İskandinav ülkesinde de tanınmış ırklardandır.
Tatra Shepherd Dog zorlu arazilerde dahi varlık gösterebilen eşsiz yapısı ile dayanıklılığı ile ön plana çıkıyor. Zorlu koşulları ile bilinen Karpat Dağları’na uyum sağlama kabiliyeti ile dikkat çekiyor. Aynı zamanda Polonya sınır bölgesinde de varlığını devam ettiriyor.
Hokkaido Japonya’da varlığını sürdüren Spitz örnekleri arasında en bilinen seçenekler arasında kendini göstermektedir. Bu ırkın özellikle dayanıklılığının ön planda olduğu görülür. Bilhassa Tohoku bölgesinde varlığını sürdürdüğü bilinir. Ainu halkının günlük yaşamının en temel karakterlerinden biridir. 1937 senesinde ise koruma altına alınmıştır.
Boxer ile Bullenbeisser arasında yakın bir akrabalığın olduğu düşünülmektedir. Almanya’nın Orta Çağ ve sonrasında özellikle av süreçlerine büyük önem verdiği; kraliyete misafir gelen kişilerin dahi ava çıkarıldığı; bu avların da en yakın takipçilerinden birinin Boxer köpekler olduğu bilinmektedir. Bu köpeklerin Alman ırkı ile İngiliz ırkı arasında yapılan çaprazlama ile çok daha kuvvetli hale geldiği tahmin edilmektedir.