Greater Swiss Mountain Dog ırkının Roma İmparatorluğu döneminde İsviçre’ye yapılan seferler sırasında o bölgeden alınarak getirilen köpeklerin soyundan geldiği iddia edilmektedir. Heybetli yapısı ile yüzyıllardır tahribata uğramadan varlığını sürdürmüş olan ırklar arasında yerini almıştır. Çiftlik evlerinde ve dağ koşullarında zorlanmadan varlık gösterebilen ırklardandır. Bernese Dağ Köpeği ile yakın akrabalığı vardır.
Portuguese Pointer ırkının ilk olarak görüldüğü alanların başında İber Yarımadası gelmektedir. İber Yarımadası kapsamında avlanma yeteneği ile harikalar yaratmaktadır. Su avcılığı konusunda da sergilemiş olduğu performans ile harikalar yaratmaktadır. Bu ırkın 110lü yıllardan bu yana insan ile iç içe bir hayatının olduğu tahmin edilmektedir. Irkın Kraliyet Ailesi tarafından da benimsenmesi varlığının korunmasında etki sahibi olmuştur.
Greek Shepherd ırkının bulunduğu Yunan coğrafyasının özellikle küçükbaş hayvanlar konusunda zengin olması bu ırkın güdülmesi konusunda bir ihtiyacın ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Bu ırkın ortaya çıkışında Yunanistan’a Anadolu’dan gelen Türklerin yanlarında getirdiği çoban köpeklerinin büyük etki sahibi olduğu öne sürülmektedir.
Posavac Hound 1700lerden bu yana severek bakılan ve insanlar ile de av nedeni ile oldukça yakın ilişkilere yatkın olan köpekler arasındadır. Bu ırkın özellikle Yugoslavya temelli olması zaman zaman ülkede yaşanan sorunlar nedeni ile ırkın popülasyonunun tehlikeye girmesi ile sonuçlanmıştır. Bu ırkın standartlarının belirlenmesi ve tanınması sonrasında Kras Posavac Havzası Tazısı olarak da adlandırılmaya başlanmıştır.