Puli ırkının Macarların bölgeye getirdiği arazi kabiliyeti oldukça yüksek olan ırklardan biri olduğu düşünülmektedir. Gen haritası içerisinde hem Asya hem de Avrupa ırklarının çok önemli bir yere sahip olduğu fark edilmektedir. Köpeklerin içgüdülerinin bir bölgeye hakim olma konusunda çok önemli bir yeri mevcuttur. Sadece Balkanlarda değil küçükbaş hayvancılığın yaygın olduğu farklı Avrupa ülkelerinde de varlığını sürdürmektedir.
Lakeland Terrier ırkının Britanya’nın bilhassa dayanıklılığı ile bilinen en eski ve saygın Terrier ırkları arasında değerlendirildiği görülmektedir. Bu ırkın karakteristik özelliklerinin bilhassa 1800lerde daha net bir hal aldığı anlaşılmaktadır. Bu ırkın aynı zamanda Elterwater Terrier olarak da anılması dikkat çekicidir. Net olarak standartlarının belirlenmesi 1920lerin başında gerçekleşmiştir.
Minyatür Amerikan Shepherd bilhassa rodeolarda görevlendirilen hayvan ırkları arasındadır. Irkın geliştirilme faaliyetlerinin 1960larda büyük oranda hız kazandığı anlaşılmaktadır. Avustralya çoban köpeği üzerinde yapılan melezleme işlemleri ile bu ırk ortaya çıkarılmıştır. Göreve bağlılığı ile diğer coğrafyalarda da yaygın şekilde kullanılmaya başlayan ırklardandır.
Lancashire Heeler ırkının Welsh Corgi ile bir akrabalığı olduğu düşünülmektedir. Genetik yapısında Manchester Terrier ırkının da etkisi olduğu kabul ediliri. Farklı alanlarda 1700lü yıllardan bu yana insanlara katkı sağlamıştır. Hayvanların güdülmesinden başlayarak özellikle 1700lerde büyük sorunlardan biri olan farelerin yakalanmasına kadar verimli bir katkısı mevcuttur.