Mahratta Hound ırkının en temel dezavantajlarının başında bilinirliğinin düşük seviyede olması gelmektedir. Yerli halkın dışında çok fazla bilinmeyen bu ırkın tanınması ve ırkın standartlarının belirlenmesi koruma altına alınmasının; en temel taleplerden biri olduğu biliniyor. Bu ırkın ismini bulunduğu eyalet olan Mahratta’dan aldığı bilinirken; ırkın genetik geçmişinde Salukiler ile net bir bağlantısı olduğu tahmin ediliyor.
Standard Schnauzer 1500lerden bu yana severek bakılan; koruma ve gütme amacı ile sıklıkla tercih edilen köpeklerindendir. Sadece çoban olarak değil av sırasında da tercih edilebilecek; koku alma kabiliyeti yüksek olan ırklardan olmuştur. 1933’de standardizasyon çalışmaları sonrasında onay almayı başarmıştır.
Briquet Griffon Vendéen tarihi 1600lerden öncesine dayanmaktadır. Zorlu coğrafyalarda açık alanda domuz avı konusunda yetkinliği ile fark yaratmaktadır. Genetik haritası incelendiğinde Grand Griffon Vendeen soyundan geldiği düşünülmektedir. Özellikle yapılan melezlemeler ile köpeğin koku alma kapasitesinde artış ortaya koymak için çaba sarf edilmiştir.
Sabueso Español İber Yarımadası denildiği zaman akla ilk olarak gelen köpekler arasındadır. Bu ırkın oldukça zorlu coğrafi koşullarda dahi iz sürme kabiliyetinde herhangi bir sorun olmaması dikkat çekmeye devam etmektedir. Geyik avında kullanılmasının yanı sıra tilki avında da sıklıkla tercih edilmektedir. Bu hızlı hayvanların avlarında kullanılmasının ana nedeni atikliktir.