Greyhound ırkının Avrupa’da ele alınan sanat eserlerinde yaygın şekilde görülmesine rağmen bu ırkın genetik yapısının Mısır’dan bu yana devamlılığını sürdürdüğü bilinmektedir. Bilhassa diğer köpeklerden koku takip yeteneği ile ayrılması ve av köpeklerinin de büyük bir kısmının atası olarak bilinmesi dikkat çekmektedir. Mısır’da Firavunlar döneminde adeta gösterişin ve korkunun sembollerinden olmuşlardır.
Kishu Japonya’da av sırasında en yaygın eşlikçi hayvanlardan biri olarak tanımlanır. Sadece küçük hayvanların avı sırasında değil aynı zamanda domuz ve geyik avında da başarılı olduğu anlaşılmaktadır. Japonya’nın özellikle Wakayama bölgesinde varlığını sürdürdüğü anlaşılmaktadır. 1934 senesinde bu ırk Japonya’nın kültür mirasının bir parçası olarak ilan edilmiştir.
Kooikerhondje Hollandalı ressamların Orta Çağ eserlerine bakıldığı zaman sıklıkla rastlanan köpek ırkları arasında yerini almaktadır. Özellikle ördek yakalama ve av süresince insanlara eşlik etmede en bilinen ve performansı ile de dikkat çeken ırklar arasındadır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında ateşli silahlar ile avcılık sürecine ayak uydurmakta zorluk çeken ırklardan biri olmuştur.
Austrian Pinscher ırkının Avustralya’ya göç eden Almanlar tarafından yetiştirildiği ve Alman Pinscher ile yakın akrabalığı olduğu bilinmektedir. Avrupa kökenli köpekler ile yerel köpeklerin melezlenmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Hem cesareti hem de dayanıklılığı ile zaman zaman zorlayan Avustralya hayat şartlarına uyum kabiliyeti dikkat çekmektedir. 1700 ve 1800lerde çiftliklerin vazgeçilmez hayvanları arasında yerini almıştır.
