Pug Çin İmparatorluğu’nda en sevilen ve kraliyet köpeği olarak da anılan ırklar arasında yerini almış durumdadır. Uzak Doğu Hükümdarlarının sıklıkla tercih ettiği hareket kabiliyeti ile dikkat çeken ırklar arasında kendini göstermektedir. Bu ırkın özellikle gelişimindeki dönüm noktası Hollandalı tüccarların ırkı alarak Avrupa’ya numuneler getirmesi olmuştur. Bu şekilde Avrupa’da yaygınlık kazanmış günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
Swedish Vallhund ırkının Britanya’ya özgü olan Spitz ırkı ile Viking coğrafyasının yerel köpeklerinin bir araya gelmesi ile oluşturulmuş olan ırklar arasındadır. Bu ırkın özellikle dikkat çeken hususlarından bir diğeri de İsveç’te hala varlığını sürdürmesi; sığır gütmede coğrafi özelliklere en uyumlu köpek olmasıdır.
Hovawart arazilerin ve çiftliklerin korunması sırasında görev alan; korumacı yapısı ile sıklıkla tercih edilen ırklardandır. Bu ırkın Newfoundland ile akrabalığı mevcuttur. Irkın aynı zamanda Kuvasz ırkının da genetik özelliklerini içinde barındırdığı anlaşılmaktadır. Melezleme adımlarında ırkın dayanıklılığının artırılmasının en temel kıstas olarak ele alındığı görülür.
Icelandic Sheepdog ırkının ortaya çıkma sürecinde Norveçli denizcilerin yapmış oldukları gemi seyahatlerinin çok önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Denizcilerin İzlanda’ya beraberinde getirdikleri en temel unsurların başında da bu çoban köpekleri gelmektedir. Hem koyunları gütme hem de midillileri toplama konusunda çok önemli bir yere sahiptirler. İzlanda’nın ulusal sembolleri arasında yer almaktadır.