Styrian Coarse-Haired Hound ırkının diğer ırklara göre en avantajlı özelliklerinin başında farklı coğrafi koşullara, zorlu arazilere uyum sağlama kabiliyetinin oldukça yüksek seviyede olmasıdır. Bu ırkın genetik haritası incelendiği zaman Hannover Hound ile benzer bir genetik dizilime sahip olduğu tespit ediliyor.
Peruvian Hairless Dog kadim köpek ırkları arasında yerini alır. Bu ırkların özellikle antik İnka medeniyeti döneminde varlıklarını sürdürdükleri düşünülmektedir. Konuya kanıt olarak sunulabilecek birçok farklı arkeolojik buluntu üzerinde de bu ırkın resimleri mevcuttur. Peru’nun Avrupalılar tarafından işgal edilmesinin sonrasında; bu ırkın Batı’dan gelen köpekler ile çiftleştirilmesi sonucunda boyut bakımından farklılık arz eden alt cinsler tespit edilmiştir.
Khala Meksika ve Latin Amerika temelli bir ırk olarak dikkat çekmeye devam etmektedir. Özellikle Latin Amerika’nın antik dönemlerinden kalan arkeolojik buluntularda bu ırkın resmedildiği farklı sembollere rastlamak da mümkündür. And Dağları kapsamında yaygın şekilde bulunan bu ırk kontrolsüz çiftleşme ile zarar görmemesi için koruma altına alınmıştır.
German Shepherd ırkının gelişim aşamasında Alman ordusunun bir mensubu olan Max von Stephanitz’in büyük katkısı olduğu düşünülmektedir. Bu ismin ideal Alman çoban köpeğinin yetiştirilmesi için büyük çaba sarf ettiği ve bunu kendine bir ideal olarak belirlediği düşünülmektedir. Bu ırkın bilinirliğinin özellikle 1900lerde artış gösterdiği anlaşılmaktadır.