Mudi Macarların besledikleri oldukça heybetli ve dayanıklı çoban köpekleri ile yakından akrabadır. Kuvasz ve Komondor ırkının da Mudi ile benzerlik gösteren bir yapıda olduğu düşünülmektedir. Bilinirliği daha erken dönemlere dayanan bir ırk olsa da standartları belirlenerek sorunsuz bir biçimde cins olarak tanınmasının 1936 senesinde tamamlandığı görülüyor.
Norwich Terrier 1800lerden bu yana yaygın şekilde sıçan avı ve bulunduğu alanın zararlı haşerelerden temizlenmesi konusunda çok büyük bir rol üstlenmiş durumdadır. Irkın özellikle atikliği ile en ufak haşerelerin yakalanması konusunda dahi yüksek performans sergilediği anlaşılmaktadır. Bu ırkın popülerlik kazanmasında Cambridge Üniversitesi’nin çok önemli bir yere sahip olduğu biliniyor. Üniversite öğrencileri kendi yatakhanelerindeki fareleri avlaması için bu türe büyük önem vermiştir.
Affenpinscher klasik bir Terrier olarak sınıflandırılmaz. 1600lerde Almanların günlük yaşantısında farelerin yakalanması için kullanılan en yaygın köpek ırklarından biriydi. Bu ırk ilerleyen senelerde ortaya çıkmış olan Brussel Griffon ırkının da ortaya çıkmasında büyük etki sahibidir. Oldukça korkusuz ve atik olan bu hayvanın fare yakalamanın da ötesine geçerek hanelerin vazgeçilmez parçası haline geldiği görülüyor.
Norrbottenspets ırkı Bothnia bölgesinde yaygın şekilde rastlanan ve genetik haritasında Spitz ırkının da çok önemli yer bulduğu köpeklerin başında gelmektedir. Avcılık ve toplayıcılık zamanından bu yana insanlar ile iç içe bir yaşantıya sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu durum görevlendirme ve itaat konusunda türe büyük bir katkı sağlamaktadır. Samur ve sansar gibi hayvanların yakalanmasında avcılara en yoğun şekilde katkısı dokunan ırklar arasında yerini almıştır. Bu denli yoğun bir tarihi geçmişe sahip olmasına rağmen tescillenmesi 1967 senesini bulmuştur.