Mudi Macarların besledikleri oldukça heybetli ve dayanıklı çoban köpekleri ile yakından akrabadır. Kuvasz ve Komondor ırkının da Mudi ile benzerlik gösteren bir yapıda olduğu düşünülmektedir. Bilinirliği daha erken dönemlere dayanan bir ırk olsa da standartları belirlenerek sorunsuz bir biçimde cins olarak tanınmasının 1936 senesinde tamamlandığı görülüyor.
Dutch Smoushond ırkının ortaya çıkma sürecinde özellikle Schnauzer etkisinin bariz olduğu düşünülmektedir. Bilhassa o dönemde yaygın olarak görülen sıçanların avlanması konusunda atik yapısı ile beklenmedik bir performans sergilemektedir. Bu ırkın bilhassa İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük yara aldığı ve varlığının da ciddi şekilde tehlikeye girdiği anlaşılmaktadır.
Minyatür Bull Terrier ırkının hassas bir melezleme süreci sonrasında geliştirildiği görülüyor. Bulldog ırkı ile İngiliz Terrier ırkının birleştirilmesi ile ortaya çıkarılmış olan seçkin ırklar arasında yerini almaktadır. Irkın şehirler ve kırsal yaşamlar için oldukça tehlikeli yaratıklar olan farelerin yakalanması sırasında çevik vücut hatları ile çok yüksek bir performans sergiledikleri anlaşılıyor. Uzun melezleme çalışmaları sonucunda günümüzdeki halini almıştır.
Plummer Terrier Birleşik Krallık’ın en bilinen ve adından sıklıkla söz ettiren işçi grubu köpekleri arasında yerini almaktadır. Irkın genel olarak Jack Russel Terrier ile yakın genetik ilişki içerisinde olduğu net olarak bilinmektedir. Ayrıca genetik haritasında Fell Terrier ile de yakın bir bağlantılarının olduğu görülmektedir. Bu ırkın ilk örneklerinin günümüzde yer alan ırk örneklerinden daha küçük boyutta olduğu bilinmektedir.