Porcelaine ırkının yaban domuzlarından geyik avlarına kadar birçok alanda avcılara yardımcı olan eğitilebilir bir yapısı vardır. Bu ırkın bilhassa Fransa ve İsviçre odaklı olmak üzere ortaya çıktıkları düşünülmektedir. English Harrier ırkının çok önemli bir yere sahip olduğu da net olarak görülmektedir. Irkın geliştirilme süreci içerisinde Billy ırkının da çok önemli bir yere sahip olduğu gen haritasından anlaşılmaktadır.
Kokoni Malta’nın en bilinen köpek türü olmasının yanı sıra; bu adanın simge hayvanlarından biridir. Helenistik bir arka planının olduğu yapılan genetik araştırmalarda anlaşılmaktadır. Yunan sanat eserlerine bakıldığı zaman o dönemlerden kalma kalıntılarda bu ırkın sıklıkla resmedildiği farklı örnekler bulmak mümkündür.
Artois Hound ortalama 500 yıldır yaygın şekilde varlığını sürdüren ırklar arasında yerini almaktadır. Bloodhound ırkının bir devamı niteliğindedir. 1600 ve 1700lü yıllarda avcılığın aristokratlar arasında oldukça yaygın şekil alması ile bilinirliği artsa da 1900li yıllarda ırkın zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Bilhassa Birinci ve İkinci Dünya Savaşı döneminde bu ırkın hem sayı hem de gen havuzu bakımından büyük yaralar aldığı bilinmektedir.
Podenco Andaluz ırkının maalesef ki oldukça sorunlu bir tarihi geçmişi vardır. Bu ırkın özellikle zincire bağlanarak kötü koşullarda av süreci için geliştirilmiş olmaları sorun yaratan ana hususlar arasında kendini göstermektedir. İbiza tazısı olarak da tanınan bu ırkın av sürecinde göstermiş olduğu büyük özene rağmen ırkın iyi koşullarda bakılması bir türlü sağlanamamış, ırk yasalar ile koruma altına alınamamıştır.