Mahratta Hound ırkının en temel dezavantajlarının başında bilinirliğinin düşük seviyede olması gelmektedir. Yerli halkın dışında çok fazla bilinmeyen bu ırkın tanınması ve ırkın standartlarının belirlenmesi koruma altına alınmasının; en temel taleplerden biri olduğu biliniyor. Bu ırkın ismini bulunduğu eyalet olan Mahratta’dan aldığı bilinirken; ırkın genetik geçmişinde Salukiler ile net bir bağlantısı olduğu tahmin ediliyor.
Plott Hound ırkının genetik kökenlerinin Hannover tazıları ile yakın ilişki içerisinde oldukları görülüyor. Bu ırkın koku takip yeteneğinin ve sessizliği ve odaklanma kabiliyetinin av sırasında büyük avantaj sağlaması onlarca yıldır insanlar ile iş birliği içerisinde yaşamasını sağlamıştır. Bu ırk için dönüm noktası Amerika’ya gelen bir Alman göçmenin beraberinde bu ırkı getirmesi ile olmuştur. Irkın standardizasyon sürecinde bunun da önemi büyük olmuştur.
Estonian Hound Estonya’nın simge köpek ırkları arasındadır. Bilinirliği ve tanınırlığı olan tek ırk olduğunu söylemek de hatalı olmayacaktır. 20. Yüzyıla kadar Estonya’da avcılık sırasında özellikle İngiliz ırklı köpeklerin kullanıldığı biliniyordu. Fakat bölgeye Fin tazılarının gelmesi ile durumlar değişti. Bu Fin tazıları ve yerel köpeklerin çiftleştirilme adımlarının sonrasında Estonian Hound ırkı ortaya çıkmıştır.
Indian Spitz Hindistan’da en yaygın bulunan ve atalarının Avrupa’nın Spitz ırkı ile yakından bağlantılıdır. Bu ırkın koruma altına alınması ve standardizasyon işlemlerinin yapılması için henüz herhangi bir girişim söz konusu değildir. Komutların algılanmasında Asya’nın en başarılı köpekleri arasında yerini alır.