Amerika’nın Yeni Dünya olarak düşünüldüğü ve oldukça geniş bir üretim alanının oluşturulduğu dönemlerde; Kıta Avrupası’ndan getirilerek Yeni Dünya’da yeniden şekillendirilen hususların başında gelmektedir. Rakun avının Amerika’da en temel geçim kaynaklarından ve zenginleşme araçlarından biri olduğu düşünüldüğü zaman Amerikan Su Spanyel ırkının geliştirilmesine neden bu kadar önem verildiği bir kere daha görülmektedir.
Swedish Vallhund ırkının Britanya’ya özgü olan Spitz ırkı ile Viking coğrafyasının yerel köpeklerinin bir araya gelmesi ile oluşturulmuş olan ırklar arasındadır. Bu ırkın özellikle dikkat çeken hususlarından bir diğeri de İsveç’te hala varlığını sürdürmesi; sığır gütmede coğrafi özelliklere en uyumlu köpek olmasıdır.
Shiba Inu Japonya’nın simge köpek ırkları arasında yerini almıştır. Bu ırkın Japonya’da olduğu kadar son senelerde Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderilmesi sonrasında burada da varlığını sürdürmeye başlamıştır. Bu ırk için en zorlu dönem 2. Dünya Savaşı dönemi olmuştur. Irkın sayı bakımından neredeyse yok olma eşiğine geldiği tespit edilmiştir.
PetitBleu De Gascogne ırkının temel üretim amacının özellikle küçük boyutlu olan avların tespit edilmesi ve yakalanması olduğu düşünülmektedir. Tarihinin 1500lerden bu yana uzanan bir yapısının olması dikkat çekicidir. Avlanma konusunda başarılı olan bu ırkın kendi ülkesinin dışında çok fazla bilinmemesi sahip olduğu yetenekler nedeni ile şaşırtıcı hususlardandır. Bu ırkın popülasyonu 2. Dünya Savaşı’ndan olumsuz yönde etkilenmemiştir.