East European Shepherd ırkının özellikle farklı koşullara gösterebildiği uyum sayesinde orduda görevlendirilen nadir köpeklerden biri olduğu düşünülmektedir. Bu ırkın oluşum süreci içerisinde Molosser ırkı ve yerel ırkların melezlenmelerinin büyük oranda önem arz ettiği düşünülmektedir. Irkın tanınması ve standartlarının koyulması SSCB döneminde yapılan Sinoloji çalışmaları sonrasında gerçekleşmiştir.
English Mastiff ırkının ortaya çıkma sürecinin Roma İmparatorluğu’na dayandığı düşünülmektedir. Jül Sezar’ın Britanya’ya karşı yapmış olduğu seferlerde adanın Roma’ya karşı savunulmasında kullanılan Mastiff ırkından oldukça etkilenmiştir. Daha sonrasında Britanya’dan Roma’ya bu ırkın getirilmesini istemiştir. Irkın özellikle dövüş sporlarında da yer bulduğu görülmektedir. Mastiff ırkının Avrupa tarihinin önemli savaşlarından olan Agincourt Muharebesi sırasında da savaştırıldığı görülür.
Chinook köpek ırkının bilinçli olarak yapılan melezlemeler sonrasında ortaya çıkarıldığı bilinmektedir. Bu aşamada özellikle ana amacın kızak köpekleri geliştirmek olduğu varsayılır. Bilhassa ana melezleme kaynağı olarak Mastiff ırkı tercih edilmiştir. 1920li yıllarda türün hız ve dayanıklılık konusunda sergilemiş olduğu başarının global olarak tanınırlığını artırdığı görülmektedir.
Banjara Hound Banjara topluluğunun göç süreçlerinde onlara eşlik eden ve özel anlamlar atfedilen köpek ırkları arasında yerini almıştır. Bilhassa ırksal yapıları incelendiği zaman Salukis ile Hindistan’ın yerel köpeklerinin genlerinin çaprazlanması sonucunda dünyaya geldikleri bilinmektedir. Birçok Avrupa ırkından çok daha hızlı ve duyular bakımından da oldukça hassas durumdadır. Fakat şuan için kontrolsüz çiftleşmeler nedeni ile türünün tehlike altında olduğu bilinmektedir.